deepessence.blogspot.com
deepEssence: Kapısının üstünden...
http://deepessence.blogspot.com/2005/10/kapsnn-stnden.html
En zor işin. Yaşamın ta kendisi. Kendi evimde otururum,. Kimseyi taklit etmiş değilim. Kendisiyle alay etmemiş olan. Her üstadla da alay ettim. Posted by h'y @ 9:32 ÖS.
deepessence.blogspot.com
deepEssence: Dalgalar değildir..
http://deepessence.blogspot.com/2005/09/dalgalar-deildir.html
Yaşamın ta kendisi. Mutluluğa içelim. En çok yalanlara. Yazmasam deli olacaktım. O dağlara gitmeyi erteledikçe. Dalgalar coştu dersin,. Ama dalgalar değildir aslında coşan. Posted by h'y @ 10:54 ÖS.
deepessence.blogspot.com
deepEssence: En zor işin...
http://deepessence.blogspot.com/2005/09/en-zor-iin.html
Yaşamın ta kendisi. Mutluluğa içelim. En çok yalanlara. Yaşamında en zor işin, kendi yolunu yürümek olacak- ve, ilişkin olan, önem ve değer verdiğin kişilere, bunu anlatmak: Yaşamının, yaşadığın kadarıyla, yalnızca senin yaşamın olduğunu; aynı şeyin onlar için de geçerli olduğunu; ilişkide olmanın da, bu temel gerekliliği engellemediğini, engellememesi gerektiğini. Ama, anlatamayacaksın ki. Çünkü, daha kendin bile gereğince anlamamış olacaksın bunu. Oruç Aruoba / de ki işte. Posted by h'y @ 8:48 ÖS.
deepessence.blogspot.com
deepEssence: Eve getirdik mi?
http://deepessence.blogspot.com/2005/09/eve-getirdik-mi.html
Yaşamın ta kendisi. Mutluluğa içelim. En çok yalanlara. Yazmasam deli olacaktım. O dağlara gitmeyi erteledikçe. Büyükanne. Aklaşmış saçlarını toplamış, yüzü ince. Sıska bacakları.Hep mutfakta, midesine bir bıçak dayamış olarak yakaladığım büyükanne, hareketsiz.Ne kendi kıpırdıyor, ne de bıçağı kıpırdatıyor. Burada ne yapıyorsun büyükanne, biz seni arıyoruz. Bu dağların ardında yitip gitmek istiyorum. Yitip gitmek. Dağların ardında yitip gitmek ne demek büyükanne? Tezer Özlü / Kalanlar.
deepessence.blogspot.com
deepEssence: Kimse bilmez...
http://deepessence.blogspot.com/2005/09/kimse-bilmez.html
Yaşamın ta kendisi. Mutluluğa içelim. En çok yalanlara. Yazmasam deli olacaktım. O dağlara gitmeyi erteledikçe. Bulut geçti, gözyaşları kaldı çimende. Gül rengi şarap, içilmez mi böyle günde. Seher yeli eser yırtar eteğini gülün,. Güle baktıkça, çırpınır yüreği bülbülün. Bu yıldızlı gökler, ne zaman başladı dönmeye. Kimse bilmez, kimse bilmez. Söz : Ömer Hayyam Müzik : Mehmet Güreli. Posted by h'y @ 9:13 ÖS. Kent ozanları 1 diyelim. Keyiflidir "odamda yolculuk"; keyfi adıyla başlar belkide. Odanın metrek...
deepessence.blogspot.com
deepEssence: Yap-boz oyunu...
http://deepessence.blogspot.com/2005/09/yap-boz-oyunu.html
Yaşamın ta kendisi. Mutluluğa içelim. En çok yalanlara. Yazmasam deli olacaktım. O dağlara gitmeyi erteledikçe. En yüksek tepelerin doruğuna ne diye tırmanasın ki,sonradan inmek zorunda kalacak olduktan sonra; inince de, yaşamını nasıl oraya çıktığını anlatarak geçirmen mümkün mü? Ne diye yaşar gibi görünesin ki? Başına gelecekleri şimdiden bilmiyormusun sanki? Ağzının tadını iyi bilen biri mi? Böbrek ve kalp uzmanı mı? Yoksa, sallanan bir koltukta, kendi kendine yaşamın iyi yanlarıda olduğunu. Hayır sen...
deepessence.blogspot.com
deepEssence: Ekim 2005
http://deepessence.blogspot.com/2005_10_01_archive.html
Kapısının üstünden. En zor işin. Kendi evimde otururum,. Kimseyi taklit etmiş değilim. Kendisiyle alay etmemiş olan. Her üstadla da alay ettim. Posted by h'y @ 9:32 ÖS. Posted by h'y @ 9:11 ÖS.
deepessence.blogspot.com
deepEssence: Sonunda...
http://deepessence.blogspot.com/2005/09/sonunda.html
Yaşamın ta kendisi. Mutluluğa içelim. En çok yalanlara. Neden öyle kötü bir arkadaştır? Ve neden bu kadar cana yakın. Kuşlar mı balıklar mı. Yerde mi yitirdiniz beni? Pablo Neruda / Sorular Kitabı. Posted by h'y @ 11:20 ÖS. Sonunda kendimi yitirdiğim yerde mi bulunmuştum da? Bu dünyada başladım yeniden .
deepessence.blogspot.com
deepEssence: Son limana...
http://deepessence.blogspot.com/2005/08/son-limana.html
Yaşamın ta kendisi. Mutluluğa içelim. En çok yalanlara. Yazmasam deli olacaktım. O dağlara gitmeyi erteledikçe. Son limana demirledi gemi, çıkmamak üzere. Çünkü ne rüzgardan ne de gün ışığından medet var artık. Işık taşıyan şafağı terk ettikten sonra Kaptan Eudemos. Oraya gömüldü gün misali kısa ömürlü gemisi, kırılmış bir dalga gibi. Posted by h'y @ 11:45 ÖS.