DOYUMLUK.BLOGSPOT.COM

tinkerbellinmutfagi.blogspot.com

Tinker Bell: PİYANO PASTA

http://tinkerbellinmutfagi.blogspot.com/2009/10/piyano-pasta.html

TİNKER BELL MUTFAKTA :). 3 Ekim 2009 Cumartesi. Yapım aşaması çok keyifli,içi çikolatalı ve fıstıklı inanılmaz eğlenceli bir pasta çalışmasını sizlerle paylaşmadan geçmek istemedim. www.perilipasta.com. Da paylaşıyorum ama yine burada da sizin güzel yorumlarınıza ,ihtiyacım olduğunu düşündüm :). Kırmızılarda pek yakıştı :). Cumartesi, Ekim 03, 2009. Burcu ellerine emeğine sağlık canım muhteşem olmuş gerçekten. Ayrıca doruğun yaş gününü kutlar. Yeni yaşında sağlık ve başarılar dilerim. 3 Ekim 2009 23:51.

tinkerbellinmutfagi.blogspot.com

Tinker Bell: 27.Eki.2009

http://tinkerbellinmutfagi.blogspot.com/2009_10_27_archive.html

TİNKER BELL MUTFAKTA :). 27 Ekim 2009 Salı. Sevgili arkadaşım Didar'ın doğum günü pastası. Pastanın konusunun mutfakta olması Didar'ın sevgili eşi Ferdi'nin fikriydi. Didar mutfağa girdiği zaman çoğu zaman stresli olur.Elindeki yemek kitabı ve ölçü kabı.1o gr filan hani yemeğe yanlış birşeyler girer diye genelde kendi kendini mahveder. Bizde dedikki her mutfağa girdiğinde bu güzel pastayı hatırlasın ve bol gülüseme ile yemeklerini mutlulukla pişirsin :). Doğum günün kutlu olsun Sevgili Didar'cım.

dusvegercek.blogspot.com

düşler ve gerçekler: Zor

http://dusvegercek.blogspot.com/2010/06/zor.html

15 Haziran 2010 Salı. Yine, bir düşle gerçeğin ayrımında duruyorum. Gerçekleri görüp kabul edememek ne kadar da zor bazen. Göz göre göre bir adım atıp çizginin karşısına geçememek ne kadar da incitici insan gururu için. Belki bir kez kırmak zinciri, bir kez atlamak karşı tarafa bütün düğümlerin çözülmesi demek. Ama, işin esas zor kısmı o kararı verebilmek. Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom). GIMIZI MOMOL ;). TOZ KREM ŞANTİLİ KURABİYE.

dusvegercek.blogspot.com

düşler ve gerçekler: Haziran 2010

http://dusvegercek.blogspot.com/2010_06_01_archive.html

15 Haziran 2010 Salı. Yine, bir düşle gerçeğin ayrımında duruyorum. Gerçekleri görüp kabul edememek ne kadar da zor bazen. Göz göre göre bir adım atıp çizginin karşısına geçememek ne kadar da incitici insan gururu için. Belki bir kez kırmak zinciri, bir kez atlamak karşı tarafa bütün düğümlerin çözülmesi demek. Ama, işin esas zor kısmı o kararı verebilmek. GIMIZI MOMOL ;). TOZ KREM ŞANTİLİ KURABİYE.

dusvegercek.blogspot.com

düşler ve gerçekler: Eylül 2009

http://dusvegercek.blogspot.com/2009_09_01_archive.html

17 Eylül 2009 Perşembe. Keşke Korkmadan Sevebilseydim Seni. Neydi azaltan sevgileri zamanla? Biraz daha ulaşmış olmak mı? Aslında hala severken birini fazla bir arada olmanın getirdiği "acaba sevmiyor muyum? Oysa ne kadar da istiyorduk peşinden giderken düşlerimizin. Ne kadar da heyecan doluyduk O'na ulaşmayı dilerken. Nasıl da umut ediyorduk bir gün yanında olabilmeyi. Nasıl da sabırsızdık sevgimizi göstermek için. Peki ya sonra! Bizi O'ndan uzaklaştıran neydi? Neydi azaltan sevgileri zamanla? Her ne ka...

dusvegercek.blogspot.com

düşler ve gerçekler: Acı'ya Yürürken

http://dusvegercek.blogspot.com/2009/10/acya-yururken.html

19 Ekim 2009 Pazartesi. Adım adım yaklaşırken bilinen sona,. Yine de geri geri gidiyor ayaklarım. Son kez yüzüne bakıp seviyorum derken sana,. Gözlerinin çok gerisinde kalıyor bakışlarım. O kadar yakınken, bir o kadar uzağım! O kadar yakınken bir o kadar uzağım. bazen yakındaymış gibi görülsede herşey bir o kadar uzak mı gerçekten? Bazen yaşanmıyor değil.sevgiler. 20 Ekim 2009 17:10. Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom). GIMIZI MOMOL ;). TOZ KREM ŞANTİLİ KURABİYE.

dusvegercek.blogspot.com

düşler ve gerçekler: Mutluluk, bir an değilmiydi?

http://dusvegercek.blogspot.com/2009/08/mutluluk-bir-degilmiydi.html

5 Ağustos 2009 Çarşamba. Mutluluk, bir an değilmiydi? Ama mutluluk neydi ki? Günün birinde "Ben mutluluğu yakaladım" diyebilirmiydi insan? Bir ömür boyu mutluluk denen kavram varmıydı gerçekten de? Tam bu noktada, çok eskiden duyduğum bir söz çınlıyor kulaklarımda. "Mutluluk, anlardan ibarettir.". Gerçekten de öyle değilmiydi? Yıllar yılı arayıpta bulamadığımızı sandığımız mutluluğu aslında binlerce kez yakalamamışmıydık? Ve yitirmemişmiydik binlerce kez? Kısacık bir andan ibaret değilmiydi mutluluk?

dusvegercek.blogspot.com

düşler ve gerçekler: Mayıs 2009

http://dusvegercek.blogspot.com/2009_05_01_archive.html

30 Mayıs 2009 Cumartesi. Uzun zaman önce gidenlerin ardından boşa üzüldüğümün farkına vardım. Ne kadar güzel anlarımız, iyi kötü anılarımız olursa olsun ve biz bunları kaybetmemek uğruna ne kadar çabalarsak çabalayalım, gitmek isteyenler bir şekilde çıkıp gidiyordu hayatımızdan işte. Biz sıkı sıkıya sarılsak ta, bırakmamacasına kenetlensek te gidiyordu ve hiçbirşey O'nu geri getirmiyordu. Gördüm ki içimde taşıdığım acıya ve hüzne rağmen hayat en görkemli haliyle devam ediyordu. Akıp gidiyordu zaman.

dusvegercek.blogspot.com

düşler ve gerçekler: Ağustos 2009

http://dusvegercek.blogspot.com/2009_08_01_archive.html

5 Ağustos 2009 Çarşamba. Mutluluk, bir an değilmiydi? Ama mutluluk neydi ki? Günün birinde "Ben mutluluğu yakaladım" diyebilirmiydi insan? Bir ömür boyu mutluluk denen kavram varmıydı gerçekten de? Tam bu noktada, çok eskiden duyduğum bir söz çınlıyor kulaklarımda. "Mutluluk, anlardan ibarettir.". Gerçekten de öyle değilmiydi? Yıllar yılı arayıpta bulamadığımızı sandığımız mutluluğu aslında binlerce kez yakalamamışmıydık? Ve yitirmemişmiydik binlerce kez? Kısacık bir andan ibaret değilmiydi mutluluk?