fasulyeningunlugu.blogspot.com
Fasulyenin Günlüğü: Nisan 2012
http://fasulyeningunlugu.blogspot.com/2012_04_01_archive.html
Bir fasulyenin aklından geçenler. 30 Nisan 2012 Pazartesi. TARİH YAZILANLAR MI YAŞANILANLAR MIDIR? 8220; Verdiğim kararın tümünü hemen uygulamaya koymak olanaksızdı. Çünkü bazı sorunların konuşulması için daha erkendi.”. Nutuk, Mustafa Kemal’in 15-20 Ekim 1927 tarihleri arasında Ankara’da, TBMM salonunda milletvekillerine yaptığı uzun bir konuşmanın metnidir. M. Kemal Atatürk bu uzun konuşmayı kendi el yazısı ile yazmış, sabah üç saat, öğleden sonra üç saat olmak üzere altı gün içinde...TC Maltepe Üniver...
fasulyeningunlugu.blogspot.com
Fasulyenin Günlüğü: Mayıs 2011
http://fasulyeningunlugu.blogspot.com/2011_05_01_archive.html
Bir fasulyenin aklından geçenler. 18 Mayıs 2011 Çarşamba. SERENAD - ZÜLFÜ LİVANELİ. Dörtyüzseksenbir sayfalık bir maceranın ardından kitabın son sayfasına geldiğimde, bir değil de, birden çok kitabı tamamlamışım hissine kapıldım. Aklımda kalanlar, siyah renkli iki karton kapaklı bir kitabın içinden. Kitap Doğan Kitap'tan yayına çıkmıştı. Hikaye 2001 yılında İstanbul Üniversitesinde görev yapan bir halkla ilişkiler görevlisinin Amerika'dan gelen bir Alman. Başından da soylediğim gibi kitap boyunca bir yan...
fasulyeningunlugu.blogspot.com
Fasulyenin Günlüğü: Şubat 2012
http://fasulyeningunlugu.blogspot.com/2012_02_01_archive.html
Bir fasulyenin aklından geçenler. 10 Şubat 2012 Cuma. YA TUTARSA (19) EK -1 FOTON KUŞAĞI. Şimdi kitabın Foton Kuşağı ile ilgili söylediklerine kulak verelim. Washta, Siriuslu yükselmiş bir üstat olarak dünyaya bir kitap yazdırmakla görevlendirilmiştir. Ona bu görevinde bilim ve tarih konusunda uzman olan Aumtron ve Teletron adlı iki Siriuslu yardım etmektedir. Kitap boyunca bu üç kişilik grubun sözcülüğünü Washta yapmaktadır. Foton kuşağı üç kısma ayrılabilir. Önce kör bölgeden geçeceksiniz, bu işlem...
fasulyeningunlugu.blogspot.com
Fasulyenin Günlüğü: Ocak 2011
http://fasulyeningunlugu.blogspot.com/2011_01_01_archive.html
Bir fasulyenin aklından geçenler. 29 Ocak 2011 Cumartesi. ATATÜRK OLMASAYDI, BİZ BUGÜN.(2). FARELİ KOYÜN KAVALCISI OLMAK. Hiç kimsenin bir itirazı olduğunu düşünmediğim birinci adım şöyleydi. Türk ulusunu ve ordusunu, yurdumuza girmiş olan düşmanlara karşı, ayaklandırmak ve örgütlemek". Mustafa Kemal bu mücadeleye başlarken, kendisine mi çok güveniyordu, Anadolu halkına mı? Herkesi kendisi gibi mi sanıyordu? İnsanların özgürlük kelimesini duyunca, büyülenmiş gibi ardından geleceğini mi sanıyordu acaba?
fasulyeningunlugu.blogspot.com
Fasulyenin Günlüğü: Mayıs 2012
http://fasulyeningunlugu.blogspot.com/2012_05_01_archive.html
Bir fasulyenin aklından geçenler. 3 Mayıs 2012 Perşembe. TARİH YAZILANLAR MI YAŞANILANLAR MIDIR? Şimdi yeniden Serdar Kaya'nın çalışmasına dönelim ve Nutuk eşliğinde ilerlemeye devam edelim. Mustafa Kemal Nutuk'da TBMM'nin açılış hikayesini anlatırken "HÜKÜMET KURMA İŞİ" başlığı altında aşağıdaki cümleleri kuruyordu. Hükümet kurmakla ilgili bir öneri de bulunmadan önce, Meclis'in genel eğilimini göz önünde bulundurma zorunluluğu vardı. Bu yüzden asıl düşüncemi gizleyerek bir önerge verdim". Kurulan hüküm...
fasulyeningunlugu.blogspot.com
Fasulyenin Günlüğü: TARİH YAZILANLAR MI YAŞANILANLAR MIDIR? (3)
http://fasulyeningunlugu.blogspot.com/2012/05/tarih-yazilanlar-mi-yasanilanlar-midir_03.html
Bir fasulyenin aklından geçenler. 3 Mayıs 2012 Perşembe. TARİH YAZILANLAR MI YAŞANILANLAR MIDIR? Murat Bardakçı'nın, Mustafa Kemal' tarafından Vahdettin'e yazdığını söylediği mektubun hangi koşullar altında yazılmış olduğu konusunu açıklığa kavuştururken, aynı zamanda Mustafa Kemal'i Samsun'a Vahdettin mi göndermişti sorusuna da cevap bulduğumuzu, Nutuk'da Mustafa Kemal'in kendi ağzından görevlendirilmesi ile ilgili açıklamadan aldığımızı düşünüyorum şimdilik. Evet Mustafa Kemal'i Samsun'a Vahdettin ...
fasulyeningunlugu.blogspot.com
Fasulyenin Günlüğü: Haziran 2011
http://fasulyeningunlugu.blogspot.com/2011_06_01_archive.html
Bir fasulyenin aklından geçenler. 8 Haziran 2011 Çarşamba. Günlerden bir gün, karakollardan bir kol -ki hikayenin ilerleyen bolumlerinde kararacak kendisi-. Ve kitaplardan bir muzır “Ölüm Pornosu”. İstanbul Basın Savcılığı, Ayrıntı Yayınları’ndan piyasaya çıkan kitap hakkında müstehcen olduğu gerekçesi ile bir “muzır” soruşturması başlattı, bu soruşturma kapsamında çevirmeninde ifadesinin alınması gerekiyordu elbette, buraya kadar yasal ya da toplumsal anlamda ters bir durum yoktu zaten. Bir polis beni k...
fasulyeningunlugu.blogspot.com
Fasulyenin Günlüğü: Ekim 2011
http://fasulyeningunlugu.blogspot.com/2011_10_01_archive.html
Bir fasulyenin aklından geçenler. 26 Ekim 2011 Çarşamba. SENE 2011, MEVSİM SONBAHAR. Sene 2011, mevsim sonbahar. Sene 2011, mevsim sonbahar. Henüz ergenliklerini tamamlamamış, ancak rüştlerini ispat ettikleri varsayılan gencecik oğullarımız, belki davul zurnalarla gönderildikleri asker ocağından, henüz yaşları kemale eremeden kefenle dönüyorlar. Biraz şansları varsa sadece yaralanıyorlar ya da hayatları boyu onaramayacakları derin ruhsal yaralarla "özürlü" bırakılıyorlar. Bizimse yaşananlar için ...Başke...
fasulyeningunlugu.blogspot.com
Fasulyenin Günlüğü: Ağustos 2011
http://fasulyeningunlugu.blogspot.com/2011_08_01_archive.html
Bir fasulyenin aklından geçenler. 22 Ağustos 2011 Pazartesi. O TABAK BİTECEK, CEK, CEK, CEK! Bu sene anneler gününde bir beyaz eşya markasının yaptırdığı reklamın nakaratı, ilk duyduğum günden beri mütemadiyen zihnimde dolanıyor ve gülümsememe neden oluyor. 8220;O tabak bitecek, cek, cek, cek.”. Ama bir şeyi unutmuşlar ki, şu ara yeniden çok güncel oldu. “Afrikalı açlar” meselesi. 8220;O tabak bitecek, cek, cek, cek.”. Biz böyle tabağımızdakini bitirince ”Afrikadaki açlar” meselesini çözdüğüm...Büyüyünce...
fasulyeningunlugu.blogspot.com
Fasulyenin Günlüğü: Kasım 2011
http://fasulyeningunlugu.blogspot.com/2011_11_01_archive.html
Bir fasulyenin aklından geçenler. 16 Kasım 2011 Çarşamba. Malum kış trendi, havalar soğur soğumaz milletden geri kalmayalım diye, bugün oğlumla salya sümük hastayız evdeyiz. Bir kış günü evde sakin sakin vakit geçirmek gerçekten keyifli oluyor. Hatta gündüz iş yerimden girme fırsatım olmayan Face Book u açtım sağa sola biraz laf yetiştirdim. Ama sonra arkadaşımın yazdığı ve bir süredir gündemi yolundan çıkarmaya çalışan bedelli askerlik hakkındaki aşağıdaki cümleleri okuyunca duramadım açtım gazeteyi.