nazlininardakuzusu.blogspot.com
Arda'm: Karne Şart mı?
http://nazlininardakuzusu.blogspot.com/2014/01/karne-sart-m.html
Arda yaklaşık 1,5 yıldır yuvaya gidiyor. Bu sene, yuvada geçirdiği süreyi 3 tam güne çıkarmamızla birlikte itirazsız ve daha istekli gittiği kesin. Yuvada mutlu, bunu biliyorum. Evde olduğumuz günler bazen bana küsüyor onu yuvaya götürmediğim için. Günleri soruyor; "Bugün hangi gün? Yuva günü mü tatil günü mü? Dün karne aldı. Yuvada 3,5 yaş çocuğuna verilecek karne deyince sizin aklınıza ne gelir bilmem ama. Sabah, "Arda'cığım, karne alacaksın bugün! İki yıldızlı maddelerden biri "Parmak Ucunda Yürüme"&#...
nazlininardakuzusu.blogspot.com
Arda'm: 12/01/2014 - 01/01/2015
http://nazlininardakuzusu.blogspot.com/2014_12_01_archive.html
Written By Arda Key. Geçen gün resim yaparken bir anda; "Anne ben anlatayım sen yaz." dedi. Aralarda bolca ıımmm, eemmm diye uzun uzun düşünme nidaları var ama o konuda özellikle uyardı, "Buraları yazma." diye. İşte Arda'nın ilk hikayesi. Papağan öbür hayvanlarla savaştı. 15 yaşındaydı papağan. Papağan çok yaramazdı ve papağan sonra da bir bardağın içine düştü ve su doluydu. Sonra da boğuldu. Sonra mantı yedi ve kahve içti. Sonra da oyuncaklarla oynamaya başladı ve kumbara yuvasına geri döndü. Arda, bebe...
altkume.blogspot.com
Alt Küme: KABİLE
http://altkume.blogspot.com/2010/01/kabile.html
31 Ocak 2010 Pazar. Yazdıklarım, yazmadılkarım, yazacaklarım hakkında bir yazı bu. Yazıyı buluyorum! Herşeyi başlatıyorum. Ben herşeyini ve herşey hakkında yazanlardanım. Bu beni aptal yapar mı? Hangi niyele okunduğuma bağlı. Niyet kötüsüye, herşey bahanedir. Yazdığıma inanırım ben. Başkası inanmasa da olur. Herşey gözüme yazı gibi gözükür çoğu zaman. MATRİX! Heykelleşmek gibi bir niyetim yok. Büstüm çirkin olur zaten. Bir kabile var. Kabilenin büyücüsüyüm sanki. Kabilenin nüfusu:1(bir)! Benim gibi baksı...
altkume.blogspot.com
Alt Küme: YENİ İSTANBUL MASALI
http://altkume.blogspot.com/2010/01/yedi-tepeli-sehir-iki-yakali-masal.html
30 Ocak 2010 Cumartesi. Bir varmış bir yokmuş! Ülkenin birinde, bir şehir varmış. Ya da şehrin birinde, koca bir ülke! Taşı toprağı altın sanırmış herkes. Tası tarağı alan gelmiş. Önce küçükmüş bu şehir. Sonra büyümüş, uçsuz bucaksız olmuş. Her yer, her yere karışmış. İzler kaybolmuş. Ne doğudaymış, ne tam batılı olmuş. En çok da bundan çekmiş. Sıkışmış araya, yeri yurdu bilinmez olmuş! Adına İSTANBUL demişler bu şehrin. Alan cennetlik olmuş. Gelen dönememiş, dönen unutamamış! Canlar vermiş, canlar almış!
nazlininardakuzusu.blogspot.com
Arda'm: Bu da Bana Kapak Olsun...
http://nazlininardakuzusu.blogspot.com/2015/02/bu-da-bana-kapak-olsun.html
Bu da Bana Kapak Olsun. Bilen bilir, eğer bir çocuk anne diyorsa saniyenin onda biri kadar geçen sürede efendim demeniz lazım. Telefonla mı konuşuyorsunuz, biriyle sohbet mi ediyorsunuz, çalışmaya mı çalışıyorsunuz hiç fark etmez, eğer hemen cevap vermiyorsanız bu sefer saniyede on kere anne diye seslenmesine razı olmalısınız. Bundan sonra aramızdaki diyalog şöyle gelişti. Ben: Arda'cığım sofraya gelir misin? Arda: Gelemem, ben sana küstüm. Ben: Özür dilerim, sesimi gereksiz yere yükselttim. Arda, bebekk...
nazlininardakuzusu.blogspot.com
Arda'm: 03/01/2015 - 04/01/2015
http://nazlininardakuzusu.blogspot.com/2015_03_01_archive.html
Hipokrat Yemini'ni Hiçe Sayanlar. İnsan hayatının zaten sudan ucuz olduğu bu memlekette, bari hastaneler ve doktorlar ettikleri yemine sadık kalsınlar istiyor insan ama nafile. Bundan yaklaşık 6 ay kadar önce, Arda yuvada bir kaza atlattı. Özellikle bekledim yazmak için. Aldığımız kararın sonucunu bekleyip görmek istedim. Acil doktoru, dikiş atılması gerekebilir diyerek diş doktoruna yönlendirdi. Bundan sonra diş doktoru ile aramızda geçen konuşma özet olarak şöyle;. Dr: Olabilir, sedasyonla da yapabilir...
nazlininardakuzusu.blogspot.com
Arda'm: Doktorun
http://nazlininardakuzusu.blogspot.com/2010/11/doktorun.html
Doğduğun hastanede mecburen doktorun olan duygusuz kişiden sonra Acıbadem Maslak Hastanesinde Ebru Tuğrul Sarıbeyoğlu’na gitmeye karar verdik. 850 gr almıştın ve bana bu kadar kilo alımı günde 60 cc mama içmekle olmaz, bak nasıl sütün yarıyor deyip bir de arkasından sırtımı sıvazlayınca evdeki mamalar çöpe yollandı. Mamaların çöpü boylamasıyla sütümün artması ve senin sadece anne sütüyle beslenmen bir oldu. :). Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom). Gülçin Teyzen diyor ki. Ya Dışındasındır Karnımın Ya da İçinde.
altkume.blogspot.com
Alt Küme: TWITTER MANİFESTOM :) 2.O
http://altkume.blogspot.com/2010/01/twitter-manifestom.html
31 Ocak 2010 Pazar. TWITTER MANİFESTOM :) 2.O. Dayı,sana TWITTER'DE bi hesap açalım mı? Diye cevap verdim ben de. Her şey böyle başladı. BASED ON A TRUE STORY! Tenhaydı, çok insan yoktu. Takibe aile içinde başladık. Aile büyüdü yavaş yavaş. Her hanede sayılar arttı. Tweetler bini aştı. Önceleri yadırgadım. Sığamadım. Söyleyecek çok şeyim vardı ama yer pek bi dardı. Buna da alıştım ama. İNSAN ALIŞAN Bİ HAYVANDIR! Yazarken tutumlu olmayı becerdim. Eleştirilmekle ilgili bi sorunum yok. Sex yazdım, topluma '...
altkume.blogspot.com
Alt Küme: Şubat 2010
http://altkume.blogspot.com/2010_02_01_archive.html
4 Şubat 2010 Perşembe. Biz kendi mahallemizde, kendi aramızda oynarken pek fark edemiyoruz da, başka mahallelerden çocuklar karışınca aramıza, gerçeklerden kaçamıyoruz. Bizim bir tane aynamız var, o da DEV aynası! Dişardan 'yeni' ayna gelince bozuluyoruz! Bazılarımızın 'Biz biz yapan enerji! Yabancı gözüyle 'Türkiye Gerçeği' çırılçıplak. Işık oyunları yok, makyaj yok! Yeni bir deneyim onlar için Türkiye! Üç tarafı denizlerle çevrili bir belgesel! Hayran da olmayalım derim ben yabancılara, düşman da!
nazlininardakuzusu.blogspot.com
Arda'm: 02/01/2015 - 03/01/2015
http://nazlininardakuzusu.blogspot.com/2015_02_01_archive.html
Bu da Bana Kapak Olsun. Bilen bilir, eğer bir çocuk anne diyorsa saniyenin onda biri kadar geçen sürede efendim demeniz lazım. Telefonla mı konuşuyorsunuz, biriyle sohbet mi ediyorsunuz, çalışmaya mı çalışıyorsunuz hiç fark etmez, eğer hemen cevap vermiyorsanız bu sefer saniyede on kere anne diye seslenmesine razı olmalısınız. Bundan sonra aramızdaki diyalog şöyle gelişti. Ben: Arda'cığım sofraya gelir misin? Arda: Gelemem, ben sana küstüm. Ben: Özür dilerim, sesimi gereksiz yere yükselttim. Arda, bebekk...