diferansiyel-paranormalite.blogspot.com
parıltılı nefessiz zeka...: 06.2012
http://diferansiyel-paranormalite.blogspot.com/2012_06_01_archive.html
Halaya adam toplarken kendini subatomik partiküllerle harmandalı oynarken bulmak. tam benim işim. Pazartesi, Haziran 11, 2012. Terapi günlükleri #2 tanı. 8220;Alkolün sertleştirdiği, sigaranın. Boğduğu bir ses, dumanın hasına adanmış. Bir gırtlaktan çıkıyor ve çağlar ötesinden. Gençlik ruhunun nasıl koktuğunu. Anlatıyordu, hiçbirimiz o sesi unutamayız.”. Birilerinin varlıkları zihnimde ışık hızında bölünerek çoğalırken, ben akut solunum yetmezliğinden ölmek üzereydim. Bu yayına verilen bağlantılar. Elini...
diferansiyel-paranormalite.blogspot.com
parıltılı nefessiz zeka...: bir gecenin tükenmesi...
http://diferansiyel-paranormalite.blogspot.com/2011/10/bir-gecenin-tukenmesi.html
Halaya adam toplarken kendini subatomik partiküllerle harmandalı oynarken bulmak. tam benim işim. Çarşamba, Ekim 05, 2011. Benim senden yana hiçbir beklentim yoktu, gerçekten. Sen de zahmet edip bir su getirmedin zaten. Halbuki Sahra Çölü’nün ortasında da değildim, sadece kendi içime çökmüştüm yine. Sen belki bilmiyorsun ama, benim içimde de kutup ayıları vardı. Bedevilikten çok uzak olmam önemli değildi, sen hep kutup ayılarının tarafındaydın zaten. Hiçbir şey beklemiyordum ben, senin de istediğin buydu...
risus-bendis.blogspot.com
...A Rushin,A Rushin Around...: sona doğru
http://risus-bendis.blogspot.com/2011/06/sona-dogru_17.html
17 Haziran 2011 Cuma. Cuma, Haziran 17, 2011. 25 Ağustos 2011 09:43. Sonuçların ne alem bendis? İstediğin bölüme girebildin mi merak ediyorum, umarım girmişsindir :). 5 Eylül 2011 04:12. Uzun zamandır yazı yamıyorum ama arayı kapatacağım :). Evet artık istediğim bölümdeyim hukuk öğrencisiyim! Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom). Iyi olduğunu sanan aslında iyi biri olmayan ama insanları hep kendinden daha çok düşündüğü için hep mutsuz olan her şeye rağmen yaşamayı seven gülmeyi seven ve sevmeyi seven biriyim.
leb-demeden.blogspot.com
"leb" demeden...: Mart 2011
http://leb-demeden.blogspot.com/2011_03_01_archive.html
Follow me on Twitter. Aşk olmadan sevişebilen bi kadın,. Kırmızı ojeli orta parmağının ucunda döndürür. Başka Tanrının erkekleri 2. Laflarken "beni 22.00 den sonra sağlık sorunu yoksa aramaz arkadaşlar. Sms de atmazlar o saatten sonra" demişti kadın. Ve aynı günün gecesi 22.05'de bi sms gelmişti telefona "iyi geceler" diye. Böyle başladılar flört etmeye. Hafta sonu yemeğe davet etti adam kadını. Aynı yere gittiler. Bu kez aynı masada oturdular. Bikaç ay böyle devam etti ilişkileri. Yemeğe gittiler yi...
leb-demeden.blogspot.com
"leb" demeden...: Nisan 2011
http://leb-demeden.blogspot.com/2011_04_01_archive.html
Follow me on Twitter. Zordur almak bizden kızı! Yazının şarkısı budur. Dinleyerek okuyunuz. Taksim’de her zamanki mekanda oturmuştuk. Masayı donatmıştık ama kimse henüz kadehi eline almamıştı. Bu bi sınavdı. Yazılı kuralları olmayan ama tüm çetenin bildiği…. 8220;Canım n’aber? 8230; Hımmm hayatım anladım da ben hazır değilim henüz. 1 Saat sonra gelir misin? Oyalan işte biraz. … Tamam görüşürüz.” Diyip telefonu kapadı Meral. ( 10). Ve herkes aynı anda kadeh kaldırıp “şerefeeee” dedi…. Yudum Yiğit’e ...
kalbimdensizanlar.blogspot.com
Kalbimden Sızanlar...: Kasım 2011
http://kalbimdensizanlar.blogspot.com/2011_11_01_archive.html
Http:/ kalbimdensizanlar.blogspot.com.tr/. Http:/ kalbimdensizanlar.blogspot.com.tr/. ZBT (Zeyno Bilgi Toplama). Follow me on Twitter. Boynunu büküpte, ağlama sakın! Giden gittiyle kalsın, gülüver. Bir fincan kahvenin, hatırı için. Gönül defterine, "bir dost" deyiver. Yırtılmış mektupta, yanmış resimde. Bin anı yaşama, bir solan gülde. Bir eski şarkıda, buruk nağmede. Bir gün rastlasanda, tanıdık yerde. Düşürme başını, yine o derde. Yıllardır biriken yaşı döksende. Gözlerime dolan, tozdan" deyiver. 8220;...
egoodrama.blogspot.com
the dream of Zhuāngzǐ: 201402
http://egoodrama.blogspot.com/2014_02_01_archive.html
Plastik masa etkisi kırılarak. Franny and zooey naifliği var şu aralar hayatımda mesela. hannibal'ın psikolojik baskısı var. kafamı karıştıragelen üç beş durum var ve en nihayetinde günlerimi bölerek planladığım ve yapmayı çok da istiyor olduğumu sanmadığım ve yapmayı çok istiyor olduğuma kendimi ikna ettiğim şeyler. şeyler! Ne büyük mevzular. yerin metrelerce derinliğinden çıkagelip atmosferi falan aşıyorlar. şeyler! Işte evet gülümseyerek en yerine oturanı! Bu bizim boş bulunup onlara yakalandığımız.
egoodrama.blogspot.com
the dream of Zhuāngzǐ: 201407
http://egoodrama.blogspot.com/2014_07_01_archive.html
Belki de kendime hayali bir arkadaş edinme zamanım gelmiştir. Böyle şeyler düşünmeyeli yıllar oldu. Kafanı biraz daha karıştırabilmek adına, bir şarkının içime öylece giriverişini, sinestezik etkilerle mi açıklayacağız. belki de az biraz senin dokunduğun işte o şanslı masadan söz ederiz. şimdi koşmak vardı seninle izlanda'nın en çirkin sokağında. kimsenin kafasını bile çevirmediği. içinden geçmek durumunda kaldığı zamanlarda adımlarını hızlandırdığı ve kalbinin atışlarını hızlandıran! Böylece asılı duran...
egoodrama.blogspot.com
the dream of Zhuāngzǐ: 201309
http://egoodrama.blogspot.com/2013_09_01_archive.html
Yazmaya artık bir yerden yeniden başlamak gereğiyle uyandığım güne bir on dört eklendi. bu aralıkta az bir gecikmeyle üniversiteye başladım. yeni bir il, yeni bir yer derken günlerim bin beş yüz kişinin adını öğrenmek ve adını unutmakla geçti. tatlı şeyler tabii. yeni yeni şeyler öğreniyorsun. Bunun dışında birileri çıkıp da bana kocaeli'yi anlatsa ne hoş olur. yarın da denk geldiğim otobüslere atlayıp minimal çapta bi keşfe çıkasım var. öyle işte. Acaba ne hissettiğimden bahsetsem ne olur? Bütün bu olan...
SOCIAL ENGAGEMENT