octoberswimmer.blogspot.com
OCTOBER SWIMMER: Temmuz 2012
http://octoberswimmer.blogspot.com/2012_07_01_archive.html
16 Temmuz 2012 Pazartesi. Bira yasağıydı falan derken Damien Rice performansı geri planda kaldı. Gerçi ben kalmaması için twitter'da elimden geleni yaptım ama olsun, buradan da yazayım. Söylenecek fazla söz yok aslında. Mükemmel bir performanstı. Tek başına gelmişti ancak sahneyi öyle doldurdu ki, başka enstrümana gerek de kalmadı. O. Albümünün neredeyse hepsini; B-side'lardan The professor ve Woman like a man. Albümünden ise sadece Elephant. I çaldı. (yanlış hatırlıyorsam düzeltin). 3 Temmuz 2012 Salı.
octoberswimmer.blogspot.com
OCTOBER SWIMMER: it's just too late
http://octoberswimmer.blogspot.com/2013/01/its-just-too-late.html
26 Ocak 2013 Cumartesi. It's just too late. Belki çok geç, belki değil. Bunu asla bilemeyiz. Ama bir adamın gerçekte kimsesi olmadığını görmesi her zaman kolay olmuyor. Belki bunu farkettikten sonra her şey için geç oluyor. Yine de hiç bir zaman bitmiyor, zira bazısının bir öpücüğü için krallıklar verilirken, bir gülüşünün karşılığı kanla ödenebiliyor. O adam hayatının zirvesini yaşarken birden yerle bir olabiliyor. Buna şaşırmak saçma değil mi? Çok mu geç dediniz? Eh, öyle olsun. Hiçbir zaman inandirama...
octoberswimmer.blogspot.com
OCTOBER SWIMMER: Gri limanlar
http://octoberswimmer.blogspot.com/2012/05/gri-limanlar.html
22 Mayıs 2012 Salı. Stephen King, Kara kule serisinin sonunda, hep sonlarla ilgilenen acımasız okurlardan "Sizler yolculuğun keyfinin yolculuğun kendisinde değil de varış noktasında olduğuna inanan talihsizler, sizler yorgun karakterlerin dinlenmeye çekildiği Gri Limanları reddeden zalimlersiniz." diye bahsediyor. Hiç bir zaman sonları sevmedim. İyi de, kötü de bitse hiç bir son beni mutlu etmedi. Okuduğum uzunca seriler, sezon sezon diziler. Bağ kurduğum. Son birçok çağrışım yaptı. And a very happy start.
octoberswimmer.blogspot.com
OCTOBER SWIMMER: Şubat 2012
http://octoberswimmer.blogspot.com/2012_02_01_archive.html
1 Şubat 2012 Çarşamba. And I walk away cause I can, too many options may kill a man.". Yürüyüp gidebildiğim için gidiyorum. Bazen istemesem dahi, bunu bilmek, gitme ihtiyacı doğuruyor. Hep diğer seçenekleri düşünmek diğerlerinden çok kendime düşmanlık aslında. Gerçi hayat çok fazla bilinmeyenlerle dolu, o yüzden "ben neden böyleyim? Acaba denklemdeki değişkenler mi değişmiyor, yoksa denklemin sabiti, ben mi çok sabitim? Bu da ayrı bir bilinmeyen bak. Aslında bazen değil, çoğu zaman. Olduğunu bile bile gi...
octoberswimmer.blogspot.com
OCTOBER SWIMMER: Mart 2014
http://octoberswimmer.blogspot.com/2014_03_01_archive.html
Yayın yok. Tüm yayınları göster. Yayın yok. Tüm yayınları göster. Bazen gittiğim yolun yanlış olduğunu bile bile gidiyorum. Bazen de kestirme sevdasından yolumu zorlaştırıyorum. Ne olursa olsun bu benim ve bir şekilde, her seferinde düzlüğe çıkıyorum. Demek Bu Kadar, Ha? İçinden çıkılamayan şarkılar, içine girilemeyen şarkılar. 2015 Kitap Güncesi II. Its just too late.
octoberswimmer.blogspot.com
OCTOBER SWIMMER: Ağustos 2012
http://octoberswimmer.blogspot.com/2012_08_01_archive.html
12 Ağustos 2012 Pazar. Onceki gezinin yazilari tembelligimden yarida kaldi. Su an yeni bir yolculugun ortasina geldim bile. Donunce bir yolunu bulup oncekileri hemen bitirip, yenilere gecmem lazim. O zamana dek bir kac gun daha kalacagim Hamburg'dan bir kare gondermekle yetiniyorum. Bazen gittiğim yolun yanlış olduğunu bile bile gidiyorum. Bazen de kestirme sevdasından yolumu zorlaştırıyorum. Ne olursa olsun bu benim ve bir şekilde, her seferinde düzlüğe çıkıyorum. Demek Bu Kadar, Ha?
octoberswimmer.blogspot.com
OCTOBER SWIMMER: Hamburg
http://octoberswimmer.blogspot.com/2012/08/hamburg.html
12 Ağustos 2012 Pazar. Onceki gezinin yazilari tembelligimden yarida kaldi. Su an yeni bir yolculugun ortasina geldim bile. Donunce bir yolunu bulup oncekileri hemen bitirip, yenilere gecmem lazim. O zamana dek bir kac gun daha kalacagim Hamburg'dan bir kare gondermekle yetiniyorum. Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom). Bazen gittiğim yolun yanlış olduğunu bile bile gidiyorum. Bazen de kestirme sevdasından yolumu zorlaştırıyorum. Ne olursa olsun bu benim ve bir şekilde, her seferinde düzlüğe çıkıyorum.
octoberswimmer.blogspot.com
OCTOBER SWIMMER: Jeremy
http://octoberswimmer.blogspot.com/2012/07/jeremy.html
2 Temmuz 2012 Pazartesi. Pearl Jam'i de canlı izlemiş bulunduk, listeden birini daha çıkarabiliriz. Sahneye uzak olsam da, çekerken ellerim titremiş olsa da, oradaydım. Önemli olan sadece bu. A dair yazılar ise çok kısa zamanda, sırasıyla gelecek. Pearl Jami canlı izlemek bence garip bir his. Hele Eddie hala sahnede şişeden şarabını içip söylerken falan. Umre bir nevi. Saygı selam. 2 Temmuz 2012 23:26:00 GMT 3. Eyvallah, saygı bizden. 3 Temmuz 2012 00:21:00 GMT 3. 3 Temmuz 2012 23:15:00 GMT 3.
octoberswimmer.blogspot.com
OCTOBER SWIMMER: Guncellemeler 22: on the road
http://octoberswimmer.blogspot.com/2012/06/guncellemeler-22-on-road.html
24 Haziran 2012 Pazar. Guncellemeler 22: on the road. Uzun sure oldu yeni bir sey yazmayali. Hem az hem nadir yazmaya basladim. Havalar soguyunca duzelir. Her zaman oyle oldu cunku. En son kisin bir guncelleme yazisi yazmisim, bakalim o zamandan beri neler olmus. İhtisasin son yilina giriyorum. Gelecek yaz uzmanligimi almis olacagim. Ne zamanin ne kadar da cabuk ilerlediginden, ne de mecburi hizmet ve diger senaryolardan bahsedecegim simdi. Onlarla ilgili uzun uzun yazacagim zaten. Elbette yalniz gidiyor...