bilmi-yorum.blogspot.com
bilmi-yorum: hıçkırık
http://bilmi-yorum.blogspot.com/2006/05/hkrk.html
Pazartesi, Mayıs 29, 2006. Çılgınlar gibi koşma arzusu içindeyken yere mıhlanıp kalmak nedir bilir misiniz? Avazın çıktığı kadar bağırmak isterken sesinin kısılıp hıçkırığa dönüşmesi nedir bilir misiniz? Içinin dışına dönmesini sağlayacak kadar kusma isteği bütün benliğini sarmışken kendine hakim olman gerektiğinin bilinci ne demektir bilir misiniz? Cinnetin eşiğinde olduğunu farkedip bir adım daha atmaya cesaret edememenin ne demek olduğunu bilir misiniz? Posted by tarhann @ 8:38 ÖS.
bilmi-yorum.blogspot.com
bilmi-yorum: Mayıs 2006
http://bilmi-yorum.blogspot.com/2006_05_01_archive.html
Pazartesi, Mayıs 29, 2006. Çılgınlar gibi koşma arzusu içindeyken yere mıhlanıp kalmak nedir bilir misiniz? Avazın çıktığı kadar bağırmak isterken sesinin kısılıp hıçkırığa dönüşmesi nedir bilir misiniz? Içinin dışına dönmesini sağlayacak kadar kusma isteği bütün benliğini sarmışken kendine hakim olman gerektiğinin bilinci ne demektir bilir misiniz? Cinnetin eşiğinde olduğunu farkedip bir adım daha atmaya cesaret edememenin ne demek olduğunu bilir misiniz? Posted by tarhann @ 8:38 ÖS 1 comments.
bilmi-yorum.blogspot.com
bilmi-yorum: Haziran 2006
http://bilmi-yorum.blogspot.com/2006_06_01_archive.html
Cuma, Haziran 09, 2006. Istanbul (içinden deniz geçen şehirler-2). Biri şu kararsız istanbula hatırlatsın artık şubat mart aylarında olmayıp bilakis haziranın nerdeyse ortasında bulunduğumuzu. Posted by tarhann @ 11:08 ÖS 3 comments. Çarşamba, Haziran 07, 2006. Birisi istanbul için her şey alınıp her şey satılan bi yer demişti. Koca bir pazar yeri. Her şeyin alınıp herşeyin satıldığı bi pazar yeri. Uğruna bi şeyler verebileceğine inandığın ya da inanmadığın. Her şeyin alınıp satıldığı bi pazar yeri.
bilmi-yorum.blogspot.com
bilmi-yorum: Temmuz 2006
http://bilmi-yorum.blogspot.com/2006_07_01_archive.html
Cumartesi, Temmuz 15, 2006. Sen, ben bir de.O / Cüneyt Özdemir. Ağlardık. Göz yaşlarımızı dışarı taşırmazdık. Sessizce içimize akardı. Yabancılığımız belki bundandı. Birikmiş tuzlu suların en dibinde ruhlarımızı yıkardık. Ve kendimizden en kolay göz yaşlarımızın üzerinden kaçardık. Sessiz hıçkırıklara yelken basardık. Yanaklarına süzülen yaşları titrek mum alevleri aydınlatırdı. Gecenin sessizliğinde genç bir adamın çığlığı yankılanırdı. O ne yapardı, ne zaman bağırırd...O karanlıklar hiç aydınlanmadı.
hicankayolu.blogspot.com
∞ HİCANKA ∞: ASKERE GİDİYORUM
http://hicankayolu.blogspot.com/2007/04/askere-gidiyorum.html
Pazartesi, Nisan 09, 2007. Hayatımda yeni bir sayfa açılıyor yaklaşık 6 ay sürecek. Bu sürede fırsat olurda yeni yazılar ekleyebilir miyim? Zaten yazılara da eski rağbet yok :). Herkesden hakkını helal etmesini diliyorum. Posted by hicanka at 11:43 ÖÖ. Allah sağ salim hayırlı haberlerle dönmeni nasib etsin. Blogunu takip ediyoruz ama belki eskisi gibi sık eklemelerde bulunmadığından alaka azalmış olabilir. At 09 Nisan, 2007 17:15. Belki de arz talep ilişkisi cenk bey. At 11 Nisan, 2007 13:25.
hicankayolu.blogspot.com
∞ HİCANKA ∞: Ağustos 2006
http://hicankayolu.blogspot.com/2006_08_01_archive.html
Pazartesi, Ağustos 28, 2006. Bu yazının başlığı yok çünkü bir başlık bile bulamıyorum. Sanki bir fetret dönemindeyim yazamıyoruuuum :(. Belki de başlığı "motivasyon kırılması" olmalı. Posted by hicanka at 5:17 ÖS. Çarşamba, Ağustos 02, 2006. Gündelik hayatımızda kaçımız duyguların esiri olmadan karar verebiliyor ki. Çoğu kere aklımız kalbimizin tesirinde kalıyor. Kalbimize hükmedenler aklımıza ve yaşamımıza da hükmediyor. Tasavvuf da insanı duyguların esiri olmaktan kurtarmayı hedefler. Yollardan bir...
hicankayolu.blogspot.com
∞ HİCANKA ∞: akıl gönül köprüleri
http://hicankayolu.blogspot.com/2007/03/akl-gnl-kprleri.html
Cuma, Mart 16, 2007. İnsanlarla konuştuğumda hep bir sorunlar yumağı görüyorum. Aile sohbetlerinde, kahve muhabbetlerinde, arkadaş gruplarında hep aynı tablo, bir sistem var ki hep sorumlu o. Sistem böyle cümlesini kullananlara sorsanız ki şu sistem ne diye, çoğu tanımlayamaz bile; ama ne hazin ki insanlarımızın çoğu kişiliklerini, tanımlayamadıkları sisteme göre şekillendirmekte! Bugün Türkiye’nin hukuk, eğitim, üretim, sağlık, ekonomi ve diğer alanlarındaki sorunları hep alt sorunlardır. Asıl sorun...
hicankayolu.blogspot.com
∞ HİCANKA ∞: Şubat 2006
http://hicankayolu.blogspot.com/2006_02_01_archive.html
Pazartesi, Şubat 27, 2006. Kendin olmak mı, farklı olmak mı? Başkası olma kendin ol, böyle çok daha güzelsin diyordu bir şarkıda. Hep düşünmüşümdür bu kendin olmak ne ola ki? Farklı olmak mı daha değerli, yoksa kendin olmak mı? Genelde bulunduğumuz ortamlarda, faklı olmaya çalışırız. Çünkü fark edilmek varlığımızın bir nişanesidir. Farklı olduğumuzda geleceğe taşınacağımız, bir bakıma ölümsüzlüğü yakalayacağımız konusunda da genel bir inanış vardır. Nasıl farklı olunur o halde? Pazar, Şubat 19, 2006.
bilmi-yorum.blogspot.com
bilmi-yorum: Mart 2006
http://bilmi-yorum.blogspot.com/2006_03_01_archive.html
Pazartesi, Mart 27, 2006. Dünyanın en alçakça işleri bile bi göz boyamayla güzel ve medeniymiş gibi gösterilebiliyor. Kendi dünyalarından insanların da doğruyu söyleyen dilleri susturulabiliyor. Çıkar ve menfaat uğruna bir dünya yıkılabiliyor. Oysaki bir zaman gelecek dünyayı yıkanın da dünyası yıkılacak. Posted by tarhann @ 2:18 ÖS 2 comments. Çarşamba, Mart 22, 2006. Çok eskiden günlüklerim olurdu yazılarım olurdu şiirlerim olurdu. Sevdiğim ve duygulandığım şarkı sözlerim olurdu. Yediğim değil attığım ...
bilmi-yorum.blogspot.com
bilmi-yorum: istanbul (içinden deniz geçen şehirler-2)
http://bilmi-yorum.blogspot.com/2006/06/istanbul-iinden-deniz-geen-ehirler-2.html
Cuma, Haziran 09, 2006. Istanbul (içinden deniz geçen şehirler-2). Biri şu kararsız istanbula hatırlatsın artık şubat mart aylarında olmayıp bilakis haziranın nerdeyse ortasında bulunduğumuzu. Posted by tarhann @ 11:08 ÖS. Anacım sorma yauv hala kıçımızı donduruyo beah. Ben epeydir hatırlatmaya çalışıyorum fekat duyuramıyorum sesimi. haftasonları böle şekerim, çıkıp gezemeyelim diye.anladım ben. Eeeee mathy seni de dinlemiyosa kimi dinler ki?