yalnizlikkalemligi.blogspot.com
Yalnızlık Kalemliği: Mayıs 2010
http://yalnizlikkalemligi.blogspot.com/2010_05_01_archive.html
İki sayfa arasında yaşananlar. Pek çokları severdi seni. Bir rüzgar gibi sarardı. Bir hayat gibi yaşardı. Bir zaman gibi tutardı. Bir aşk gibi okşardı. Ama pek çokları senden sapardı. Bir çokları taştan çanaklarda içerdi şarabı. Boş bedenlerine kana kana. Geriye kan kaldı yalnız bir hafızadan yere düşen tüy gibi yavaşça. 171; Önceki Kayıtlar. Sonsuzluğa açılan şehirdir yaşadığı yer. Aşıktır bu şehre. Havası bile bir başkadır ona göre. Bi takip et bakalım. SAPOZHKELEKH garson, bi' bira! Ya Da Öyle Sanıyor.
yalnizlikkalemligi.blogspot.com
Yalnızlık Kalemliği: Ocak 2010
http://yalnizlikkalemligi.blogspot.com/2010_01_01_archive.html
İki sayfa arasında yaşananlar. Pek çok kişi konuşur. Bir çok kişi bağırır. Kendi sesleri vardır her bedenin. Sanırım yetileri kaybetmek herşeydir. Özellikle yetin bir kişiyse. Bir kişi yetilerini işgal ettiyse. İşgal ederken kırıp döktüyse. Yamalı bohçalar gibi diktin kendini yüreğime. Nakşettin her bir heceni sessiz sedasız benliğime. Artık bir enkazdı bıraktığın kapıyı vurup gittiğinde. Zıvanasından çıkmış bir menteşeydi hislerin. Küflenmiş izler dolu bu meçhul kaderinin. Ben alıştım bu hüzünlere.
yalnizlikkalemligi.blogspot.com
Yalnızlık Kalemliği: Egeye ağıt...
http://yalnizlikkalemligi.blogspot.com/2010/07/egeye-agt.html
İki sayfa arasında yaşananlar. Yaz bitimleri geliyor insanın aklına. Bir sonraki mevsime bırakılan umutlar,. Son kez vedalaşan hayatlar. Sararan akşamlara bakılan son rakı masaları. Ege'ye yakılan son ağıtlar. Ne kadar tuhaf herşey. İnsanlar uzaklaşıyor mevsim döngülerinin birbirinden kopuk olması gibi. Zaman düşüyor notlarını akıllara. Geriye kalıyor yalnızca bi avuç aldanmışlık. Bir yaz daha geçti işte. Geriye kalan sendin aklımda. Bir başka bahara sakladığım hatıralarımda. 171; Önceki Kayıt.
yalnizlikkalemligi.blogspot.com
Yalnızlık Kalemliği: Şubat 2010
http://yalnizlikkalemligi.blogspot.com/2010_02_01_archive.html
İki sayfa arasında yaşananlar. Koşarım çimenlerde çocuklar gibi. Yürürüm o taş döşenmiş sokakta. Elimde balonlar içimde heyecanla. Bırakırım belki peşini yalnızlıkların. Çoğalırım içinde, sana yaklaşırım. Yaşarım ne varsa korkmadan. Bir umut peşinde, ararım o varolanı. Tadarım kokunu, yaşarım. Belki bir gün gelirde ,. Batan bir güneş gibi sessizleşirim tekrar. Geceye karışırım, kaybolurum karanlıkta. Gün doğunca tekrar,. Çocuklar var sokağın başında. Peki sen neredeydin bu öğlen vakti? Bir ayna karşısınd...
yalnizlikkalemligi.blogspot.com
Yalnızlık Kalemliği: Kasım 2009
http://yalnizlikkalemligi.blogspot.com/2009_11_01_archive.html
İki sayfa arasında yaşananlar. Gecen sene başladı herşey. İlkkez gördüğünde onu yırtık ceketiyle. Evet bu demişti kendi kendine. Gözlerinde bir saklı tebessümle. Bakkala gitmişti 1 paket sigara. 2 şişe bira için. Orda karşılaşmıştı onunla yüzyüze. Kız demişti "sizi bir yerden tanıyor gibiyim". Evet yukarı sokakta oturuyorum. Gülümseyip gitmişti sessiz bi uğultu ile. Görememişti onu bir daha. Bir yağmurlu kış akşamı. Gördü onu kırık camlarından. Uzun bir zamanın arkasından. Kız da farketti bi an. Ya Da Öy...
yalnizlikkalemligi.blogspot.com
Yalnızlık Kalemliği: Temmuz 2010
http://yalnizlikkalemligi.blogspot.com/2010_07_01_archive.html
İki sayfa arasında yaşananlar. Yaz bitimleri geliyor insanın aklına. Bir sonraki mevsime bırakılan umutlar,. Son kez vedalaşan hayatlar. Sararan akşamlara bakılan son rakı masaları. Ege'ye yakılan son ağıtlar. Ne kadar tuhaf herşey. İnsanlar uzaklaşıyor mevsim döngülerinin birbirinden kopuk olması gibi. Zaman düşüyor notlarını akıllara. Geriye kalıyor yalnızca bi avuç aldanmışlık. Bir yaz daha geçti işte. Geriye kalan sendin aklımda. Bir başka bahara sakladığım hatıralarımda. 171; Önceki Kayıtlar.
yalnizlikkalemligi.blogspot.com
Yalnızlık Kalemliği: Aralık 2009
http://yalnizlikkalemligi.blogspot.com/2009_12_01_archive.html
İki sayfa arasında yaşananlar. Çocuklar sokağa fırladılar ellerinde meşalelerle. Güneşin son ışıkları vuruyor kesme taşlı sokağa. Şimdi özür dilemek için çok geç artık. Ya da ben bu sokaktan. 171; Önceki Kayıtlar. Sonsuzluğa açılan şehirdir yaşadığı yer. Aşıktır bu şehre. Havası bile bir başkadır ona göre. Bi takip et bakalım. SAPOZHKELEKH garson, bi' bira! Nuh Kavminden Yansımalar ve Işığın Kırılması. Ya Da Öyle Sanıyor. Senden çocuk düşürmek istiyorum' . Theodorus Nacre's MySpace Blog.
yalnizlikkalemligi.blogspot.com
Yalnızlık Kalemliği: Kasım 2010
http://yalnizlikkalemligi.blogspot.com/2010_11_01_archive.html
İki sayfa arasında yaşananlar. Bir şarapçı gibi taş duvar önünde sızan. Yırtık paltosunu rüzgarlara savuran. Küçük cam parçaları kadar umutlar. Sabaha karşı avuçlarında açmaya başlayan. Buz gibi soğukta bir günebakan. 171; Önceki Kayıtlar. Sonsuzluğa açılan şehirdir yaşadığı yer. Aşıktır bu şehre. Havası bile bir başkadır ona göre. Bi takip et bakalım. SAPOZHKELEKH garson, bi' bira! Nuh Kavminden Yansımalar ve Işığın Kırılması. Ya Da Öyle Sanıyor. Senden çocuk düşürmek istiyorum' . Bi kayıt ol bakalım.
yalnizlikkalemligi.blogspot.com
Yalnızlık Kalemliği: Haziran 2010
http://yalnizlikkalemligi.blogspot.com/2010_06_01_archive.html
İki sayfa arasında yaşananlar. Açlığa alışıyor insan. Peki ya deliliğe? Masamdaki yazılmaktan yorgun düşmüş kağıtlar. Yorgunluktan iki büklüm kesilmiş olan kalem. Zamanı sunarken bana sesi artık cıkmayan o eski duvar saati. Akşam ışıklarının son kez vurduğu boyası dökülen pencere. Üzerimdeki rengi atmış o tişörtten başka. Ne var ki bana uzun zamanlar hissetiklerimi anlatan. Geçmiş zaman yalnızlıklarımı yüzüme kırbaç gibi vuran. Tekrar tekrar esaretler sunan. Sessizlikte bana sensizliğin senfonisini çalan?
SOCIAL ENGAGEMENT