arzucur.blogspot.com
Arzu Çur: Ağustos 2009
http://arzucur.blogspot.com/2009_08_01_archive.html
28 Ağustos 2009 Cuma. 8220;Dağa çıkan herkes ermiş olur,. Doğasında var dağın erdirmek. Ama yine insanlaşırsın dağdan inersen,. Düzde işler nasıl dersen bir çobana”. Gerçek bilgisi aşktır yaşamın. Dağımsın benim ve çobanım. Gözünü gönlüne çevirmiş,. 8220;Leyla’dan geçen yol. Mevla’ya götürüyorsa seni. Adı aşk olur bunun gerisi heva ve civa”. Gizli incisi kalptir yaşamın. Mevlasın bana ve Leyla. 8220;Genlerimiz” der,. 8220;Genlerimizin seçimleridir bağlayan bizi hayata. Ve yumurtaların seçimidir tavuklar,.
arzucur.blogspot.com
Arzu Çur: Temmuz 2009
http://arzucur.blogspot.com/2009_07_01_archive.html
7 Temmuz 2009 Salı. Ben senin ardına düşmenin yolunu buldum. 8220;Her otel odasını arkasında evi gibi bırakan kadın. Evini de otel gibi kullanır”. İşte ben de seni bulmanın yolunu. Böyle düşünerek- mücevher kakmalı bir zindana. Yerleştirip akıl çantama koydum. Soğuktu. Kış kokuyordu. Bu kokunun ozon olduğunu kimse söylememişti bana. Ben hala bir mucizenin keyfini çıkarıyordum. Yapraklı dallar çoktan gitmişti kuş cennetine,. Ayılar inlerine çekilmiş ayıp olmasın hesabı çizgi film bir uykuyu zorluyordu.
arzucur.blogspot.com
Arzu Çur: Mayıs 2009
http://arzucur.blogspot.com/2009_05_01_archive.html
21 Mayıs 2009 Perşembe. O’nun İçin Güzelleme. Hırçın perçemlerinden güneş taşar. Ve ben beklerim, bir zerresine değiversin elim. Kanım ateş olur, tutuşur yakar beni. Kanımı döndürür yine sana veririm. Dağlarında ağır bir keder gizli. Etekleri dalgalı, oynak. Görüneni uslu âşıklara ev. Sırtını güneşe vermiş gerinen bir kedi doyumlu. Yıldızı deniz, denizi zakkum,. Acısı gelip geçen günlerimiz. Kalp vuruşları ağır akan nehirlere uyumlu. Kaç gölge var bilemezsin eski günlerden. 12 Mayıs 2009 Salı. Bulamazdın...
arzucur.blogspot.com
Arzu Çur: Sonsuzluk Yalnız Aşkta
http://arzucur.blogspot.com/2009/08/sonsuzluk-yalnz-askta.html
28 Ağustos 2009 Cuma. 8220;Dağa çıkan herkes ermiş olur,. Doğasında var dağın erdirmek. Ama yine insanlaşırsın dağdan inersen,. Düzde işler nasıl dersen bir çobana”. Gerçek bilgisi aşktır yaşamın. Dağımsın benim ve çobanım. Gözünü gönlüne çevirmiş,. 8220;Leyla’dan geçen yol. Mevla’ya götürüyorsa seni. Adı aşk olur bunun gerisi heva ve civa”. Gizli incisi kalptir yaşamın. Mevlasın bana ve Leyla. 8220;Genlerimiz” der,. 8220;Genlerimizin seçimleridir bağlayan bizi hayata. Ve yumurtaların seçimidir tavuklar,.
arzucur.blogspot.com
Arzu Çur: Sarıyer-Taksim Minibüsü Ya da Uyduruk Bir Tarihçe'den
http://arzucur.blogspot.com/2009/06/saryer-taksim-minibusu-ya-da-uyduruk.html
19 Haziran 2009 Cuma. Sarıyer-Taksim Minibüsü Ya da Uyduruk Bir Tarihçe'den. Bıyıklarını kemiriyordu İsmail sinirden. Ödenmemiş borçlardan illallah demişti, deli oluyordu düşündükçe. 8220;Ne radyasyonu ağabeycim ya? 8221; dedi Dursun’a. “Yok öyle bir şey. Bu söylentileri çıkarıp da halimize sebep olanın Allah belasını versin. Millet korkusundan balık yiyemiyor.”. 8221; demek zorunda kalmıştı. O günlerde bunu kimse bilemezdi ama yine de herkes korkuyordu. Kanser olacaklardı. En geç yirmi yıl sonra...Bak S...
arzucur.blogspot.com
Arzu Çur: Merhaba
http://arzucur.blogspot.com/2009/07/merhaba.html
7 Temmuz 2009 Salı. Ben senin ardına düşmenin yolunu buldum. 8220;Her otel odasını arkasında evi gibi bırakan kadın. Evini de otel gibi kullanır”. İşte ben de seni bulmanın yolunu. Böyle düşünerek- mücevher kakmalı bir zindana. Yerleştirip akıl çantama koydum. Soğuktu. Kış kokuyordu. Bu kokunun ozon olduğunu kimse söylememişti bana. Ben hala bir mucizenin keyfini çıkarıyordum. Yapraklı dallar çoktan gitmişti kuş cennetine,. Ayılar inlerine çekilmiş ayıp olmasın hesabı çizgi film bir uykuyu zorluyordu.
arzucur.blogspot.com
Arzu Çur: Temmuz 2010
http://arzucur.blogspot.com/2010_07_01_archive.html
13 Temmuz 2010 Salı. Bahçeden geliyorum, salıncaktan. Üstümde bir söğüt vardı, iki çam. Arasından gökyüzü, arasından kuşlar. Zamandan konuştuk sabah bir dostumla. 8220;Zamandan başka ne var ki? 8220;Her şey zaman değil mi? Biz hiçbir şey değiliz orası kesin. Ama kalbimiz acıyor yine de. Bahçeden geliyorum, oynamaktan. Sana kekik getiremedim daha, bir papatya olsun getiremedim. Ne o yok ülkeye gittik, ne korkmadan uyuduk. Ne derdimizi açabildik birbirimize çekinmeden. Ne utanmadan baktık gözlerimize.
arzucur.blogspot.com
Arzu Çur: Haziran 2009
http://arzucur.blogspot.com/2009_06_01_archive.html
19 Haziran 2009 Cuma. Sarıyer-Taksim Minibüsü Ya da Uyduruk Bir Tarihçe'den. Bıyıklarını kemiriyordu İsmail sinirden. Ödenmemiş borçlardan illallah demişti, deli oluyordu düşündükçe. 8220;Ne radyasyonu ağabeycim ya? 8221; dedi Dursun’a. “Yok öyle bir şey. Bu söylentileri çıkarıp da halimize sebep olanın Allah belasını versin. Millet korkusundan balık yiyemiyor.”. 8221; demek zorunda kalmıştı. O günlerde bunu kimse bilemezdi ama yine de herkes korkuyordu. Kanser olacaklardı. En geç yirmi yıl sonra...Bak S...
arzucur.blogspot.com
Arzu Çur: Çokluğun Yasaları
http://arzucur.blogspot.com/2009/08/coklugun-yasalar.html
11 Ağustos 2009 Salı. Içine azıcık su konmuş bardak. Az olan her şeyde çoğalmaya özlem var. Türdeşlerini sevmenin bir yolunu bul. Az ol öz ol diyene inanma. Neden geri dönmüş söylemek için sana? Azlığıyla övünenin çoğalmaya açlığını unutma. Su çoğalır daha çok suyla. Kan grubunu çoğalt sen de. Beslenir insan kardeş kanıyla. Sağ cenahı savaşlı filmlerin. Sol karesi sevişmek olur. Ölüme karşı durur hayat. 12 Ağustos 2009 21:06. 13 Ağustos 2009 09:33. 13 Ağustos 2009 11:54. 13 Ağustos 2009 13:47.