superextragravity.blogspot.com
Super Extra Gravity
http://superextragravity.blogspot.com/2013/12/yine-buralara-donecegimi-hic.html
Yine buralara döneceğimi hiç düşünmüyordum aslında. Fakat çoğu zaman, geçmişin insanları arkamda bir ceset misali biriktiğinden, buraya hepsini mezarcı gibi kaydetmem gerekiyor. Ve ben iyi bir mezarcıyım. Ama bence çok güzel sabote ediyorum kendimi, gelecek nesiller için bir koruma mekanizması bu adeta. Bunun üzerine yazacaktım fakat kendimle ilgili hiç bir şeye tahammülüm kalmadığı gibi, kendimle ilgili yazmaya da tahammülüm kalmamış, o yüzden, yol yakınken vazgeçtim. Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom).
superextragravity.blogspot.com
Super Extra Gravity: Aralık 2012
http://superextragravity.blogspot.com/2012_12_01_archive.html
Haftanın her günü başka bir canavardım, Pazar günleri dışında. Her sabah annemin sesine uyanıp haftanın hangi günü olduğunu merak ederdim, böylece hangi canavara dönüşeceğimi kestirirdim. Yatağımın kenarına karar verdikten sonra kıvrılır, yorganımı çeker ve o yaratığa dönüşürdüm. Çarşamba günleri yağmur yağdığında üzerim beden eğitimi dersinden kalan çamurlarla kirlenirdi, annem bir bataklık canavarına dönüştüğümü söylerdi. Beni sıcak banyoma koyup yıkardı, kirli suda çağlarca beklerdim, bataklığımın...
superextragravity.blogspot.com
Super Extra Gravity: Mart 2014
http://superextragravity.blogspot.com/2014_03_01_archive.html
Sıcak bir yaz gününde, bindiğim hiçliğe doğru giden trende bir kumarbaz ile karşılaştım. Uyuyamayacak kadar çok yorulmuştuk, önce birbirimize, sonra camın ötesinde duran karanlığa baktık. Sıkılmıştık, konuşmaya başladık. Dedi ki "Evlat, ben hayatımı insanların yüzlerini okuyarak kazandım. Gözlerinde kartların yansımalarını görerek yaşadım. Eğer izin verirsen, AS'larının bittiğini söyleyeceğim. Bu yüzden, eğer viskinden tatmama izin verirsen, bırak sana biraz tavsiye vereyim.". There are broader ideas at ...
superextragravity.blogspot.com
Super Extra Gravity: Kasım 2012
http://superextragravity.blogspot.com/2012_11_01_archive.html
Loss is a part of life. You can't really care for something or someone until you realize that one day, they may be gone. And when they do go, we feel as if everything goes with them and we feel like we'll never really care about anything again. But we do. And we discover that that loss was a gift, that helps us appreciate all of the things we still have. Sophie Will Work It. Loss is a part of life. You cant really care for . I set my friends on fire. Jizz in my pants. Mannen som elsket yngwie.
superextragravity.blogspot.com
Super Extra Gravity
http://superextragravity.blogspot.com/2013/05/dusunmeden-duramyorum-surekli-olarak.html
Düşünmeden duramıyorum, sürekli olarak aklımı geçmişimde olan kilit anlara götürüp "Neyi nasıl yapabilirdim" diye düşünüyorum. Neye ihtiyacım olduğunu bilmiyorum, nasıl yapacağımı bilmiyorum, huzuru nerede bulacağımı çözemiyorum. Mesaj atamıyorum, telefonla arayamıyorum, kimseyle görüşmek istemiyorum, insanlara türlü türlü bahaneler söyleyip hepsini kendimden uzaklaştırıyorum. Sanki zihnimin arkasında bir delik ya da açık bir pencere var ve buradan geçmişe dair rüzgarlar esiyor gibi. Sophie Will Work It.
superextragravity.blogspot.com
Super Extra Gravity
http://superextragravity.blogspot.com/2014/03/scak-bir-yaz-gununde-bindigim-hiclige.html
Sıcak bir yaz gününde, bindiğim hiçliğe doğru giden trende bir kumarbaz ile karşılaştım. Uyuyamayacak kadar çok yorulmuştuk, önce birbirimize, sonra camın ötesinde duran karanlığa baktık. Sıkılmıştık, konuşmaya başladık. Dedi ki "Evlat, ben hayatımı insanların yüzlerini okuyarak kazandım. Gözlerinde kartların yansımalarını görerek yaşadım. Eğer izin verirsen, AS'larının bittiğini söyleyeceğim. Bu yüzden, eğer viskinden tatmama izin verirsen, bırak sana biraz tavsiye vereyim.". Sophie Will Work It. Neverw...
superextragravity.blogspot.com
Super Extra Gravity: Ocak 2013
http://superextragravity.blogspot.com/2013_01_01_archive.html
Hiç bir şey aynı kalmaz. Sophie Will Work It. Hiç bir şey aynı kalmaz. I set my friends on fire. Jizz in my pants. Mannen som elsket yngwie. Neverwinter Nights 2 Mask of The Betrayer. Time to be so small. Distillers brody dalle spinnerette. Second summer of love. TENGEN TOPPA GURREN LAGANN. Ve sancı geç saatlerde. World of darkness online. Ve sancı geç saatlerde.
superextragravity.blogspot.com
Super Extra Gravity: Aralık 2013
http://superextragravity.blogspot.com/2013_12_01_archive.html
Yine buralara döneceğimi hiç düşünmüyordum aslında. Fakat çoğu zaman, geçmişin insanları arkamda bir ceset misali biriktiğinden, buraya hepsini mezarcı gibi kaydetmem gerekiyor. Ve ben iyi bir mezarcıyım. Ama bence çok güzel sabote ediyorum kendimi, gelecek nesiller için bir koruma mekanizması bu adeta. Bunun üzerine yazacaktım fakat kendimle ilgili hiç bir şeye tahammülüm kalmadığı gibi, kendimle ilgili yazmaya da tahammülüm kalmamış, o yüzden, yol yakınken vazgeçtim. Sophie Will Work It.
superextragravity.blogspot.com
Super Extra Gravity: Eylül 2013
http://superextragravity.blogspot.com/2013_09_01_archive.html
Az yedim, çok içtim. Hala içiyorum. İçki ayırmadım. Alkolü kendime yakıştırdım. Her türlü uyuşturucudan tattım. Bağımlılıktan nefret ettim. Gitmemi, terk etmemi engeller diye. Ne bir maddeye, ne de bir insana bağlandım. Sırf bunu kendime kanıtlamak için eroin kullandım, bir insanı sevdim. İkisini de arkama bakmadan bırakıp gittim. Geçmişe tükürüp geleceği çiğnedim. Bugünü ise uyuyarak geçirdim. 1,2'nin nedeni değilse, benim de varlığıma bir neden aramam anlamsız olur" dedim. Sophie Will Work It.
superextragravity.blogspot.com
Super Extra Gravity
http://superextragravity.blogspot.com/2014/02/yine-uyuyamyorum-hava-yine-soguk-ve.html
Yine uyuyamıyorum, hava yine soğuk ve sıcak arası, ne üşüyorum ne ısınıyorum, vücudum titriyor, yaralarım acıyor, nefes alamıyorum, nefes alamıyorum. Ara sıra hafif bir Ağustos sonu rüzgarı vuruyor yaralarıma, biraz iyileşmiş hissediyorum ama kısa sürmüyor, hayatımda hiç bir şeyin kısa sürmediği gibi kesinlikle kısa sürmüyor, hep acıtıyor, hep daha derine doğru kesiyor, rüzgar bile cam parçacıklı, insanlar bile keskin. Bütün dünya zehirli, hepsini virgüllerimin arasına sıkıştırmayı başarmıştım oysa, bunu...