ulasakyolyazi.blogspot.com
Ulaş Akyol / Yazı: Sigara Gerçekten Zararlı mı?
http://ulasakyolyazi.blogspot.com/2008/03/sigara-gercekten-zararl-m.html
10 Mart 2008 Pazartesi. Sigara Gerçekten Zararlı mı? Sigara karşıtı ve tütün üreticilerinin düşmanı bazı şer odakları, yıllardır kitle iletişim araçlarını kullanarak beynimizi yıkamaya çalışıyorlar. Artık tiryakilerin kendini savunma vakti gelmiştir. Bu kadar saf olmayın be kardeşim! 25 Ekim 2010 13:27. Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom). 04- görüntülerin dinamik dengesi. 09- tanrı ve kaos. Uçurum ve üç adam. MISIR PİRAMİTLERİ Aslında Nedir? SİGARA Gerçekten Zararlı mı? ÇİN SEDDİ Aslında Nedir?
ulasakyol.blogspot.com
Ulaş Akyol / Gezegen
http://ulasakyol.blogspot.com/2010/06/kendi-sitemi-daha-iyi-bir-sekilde.html
Kendi sitemi daha iyi bir şekilde yeniden yayına hazırlayana kadar, beni arayanları bu sayfalar silsilesi karşılayacak. Yazılarım, videolarım vs. yine burada zaten. Yukarıdaki linkler de çalışır vaziyette. Eh, o halde takip edin bakalım. Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom). Basit şablonu. Blogger.
ulasakyolgrafik.blogspot.com
Ulaş Akyol / Grafik: Dizgisini Yaptığım Kitaplar
http://ulasakyolgrafik.blogspot.com/2014/07/dizgisini-yaptgm-kitaplar.html
16 Temmuz 2014 Çarşamba. Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom). Attila ilhan kültür merkezi.
ulasakyolyazi.blogspot.com
Ulaş Akyol / Yazı: MISIR PİRAMİTLERİ aslında nedir?
http://ulasakyolyazi.blogspot.com/2008/03/misir-piramitleri-aslnda-nedir.html
10 Mart 2008 Pazartesi. MISIR PİRAMİTLERİ aslında nedir? Bu konuyla ilgili binlerce spekülasyon var. Yok uzaylılar yaptı, yok Mısırlılar vinç kullandı, yok kral mezarıydı vs. vs. Yalan efendim! Peki kim yaptı bu mereti? Peki bu iş o zamanın teknolojisiyle zor olmadı mı? Evet zor oldu", deyip konuyu kapatırdım ama onun da açıklaması var: İnşaatta bittabi Medler (Kürtler’in ataları) çalıştı ki, ne kadar dirayetli insanlar olduklarını hepimiz biliriz. 25 Ekim 2010 13:40. Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom).
ulasakyolyazi.blogspot.com
Ulaş Akyol / Yazı: kelebek etkisi
http://ulasakyolyazi.blogspot.com/2008/03/kelebek-etkisi.html
10 Mart 2008 Pazartesi. Geçen yazıda kaderden söz etmiştim. Bizim dışımızda bir devran dönüyor. Madde, kendi özündeki ilkelere uygun hareket ediyor, insanlar ve diğer canlılar kendi çaplarında belli tercihler yapıyor. Bunların hepsi bir arada, yaşadığımız an'ın nesnel koşullarını, yani üzerinde hareket ettiğimiz zemini, kaderi oluşturuyor. Devrana biz de seçimlerimizle katkı yapıyoruz ama tek bir insanın seçimi koca devrana ne kadar katkı yapar, etkisi ne kadar olabilir? Bu yazı da bununla ilgili olacak.
ulasakyolyazi.blogspot.com
Ulaş Akyol / Yazı: ben
http://ulasakyolyazi.blogspot.com/2008/03/ben.html
10 Mart 2008 Pazartesi. Bir hikaye duymuştum: ODTÜ Felsefe Bölümü'nde birinci sınıfların ilk dersi yapılıyormuş. Hoca başlar başlamaz Aristo anlatacak değil ya, öğrencilerden kendilerini tanıtmalarını ve bu bölümü neden seçtiklerini anlatmalarını istemiş. Herkesin kendilerine göre nedenleri var. Gençlerden biri de demiş ki: "Hocam, ben var mıyım, yok muyum öğrenmeye geldim." Hoca bu ilginç öğrenciye şöyle cevap vermiş: "İyi de, soran kim? Sonra halüsinasyonlar başlıyor, duyu organlarının son çırpınışları...
ulasakyolyazi.blogspot.com
Ulaş Akyol / Yazı: kader bağlıyor
http://ulasakyolyazi.blogspot.com/2008/03/kader-baglyor.html
10 Mart 2008 Pazartesi. Felsefe alanında en önemli tartışmalardan biri olan belirlenimcilik - özgür irade tartışması, halkın yaşamında kader tartışması olarak devam ediyor. İslam’ın yumuşak karnıdır kader. Müslümanların ve kafirlerin üzerinde en çok tartıştığı mesele. Hepimiz ezelden Tanrı tarafından programlanmış robotlarsak, Tanrı tüm seçimlerimizi önceden biliyorsa, ne diye beni cehenneme gönderiyor? Yok eğer ne seçeceğimi bilmiyorsa, bu İslam’daki Tanrı anlayışına ters bir olay değil mi? Kural derken...
ulasakyol.blogspot.com
Ulaş Akyol / Gezegen: iletisim
http://ulasakyol.blogspot.com/p/iletisim.html
GSM: (530) 037 57 70. Basit şablonu. Blogger.
ulasakyolyazi.blogspot.com
Ulaş Akyol / Yazı: arayışlar
http://ulasakyolyazi.blogspot.com/2008/03/arayslar.html
10 Mart 2008 Pazartesi. Gitar çalıyordum. Aslında gitarla oynuyordum desem daha doğru olur. Parmaklarımı perdelerde gezdiriyordum. Arada bir şans eseri iyi bir ezgi yakalıyordum. Öylesine, can sıkıntısından almıştım elime gitarı. Belki de sıkıntım havalardandı. Ağustos'un sonlarında, bunaltıcı sıcakta, Afyon'un gökleri bulutlarla kaplıydı. Boğulacak gibi oluyordum. Birkaç gündür sağanak yağmur sıcaklarla güreşiyordu. Parmaklarım tellerde kayarken yine başlamıştı müsabaka. Ardından Medeni. Kollarını a...