manilerim.blogspot.com
Maniler: Şubat 2006
http://manilerim.blogspot.com/2006_02_01_archive.html
Pazartesi, Şubat 13, 2006. Kol kırılsa da burda. Sözüm var bir hususta. Ön ayak ol be usta. Posted by Birsen Şahin at 2:24 ÖÖ. Salı, Şubat 07, 2006. Etmez hiç kimseye naz. Her mani yazan bilir. Mani gönülden bir saz. Posted by Birsen Şahin at 3:33 ÖÖ. Var gözün üstünde kaş. Posted by Birsen Şahin at 3:28 ÖÖ. Bir tatlı meramım var. İyi, hoş olun dostlar. Gelem size el edem. Posted by Birsen Şahin at 3:07 ÖÖ. Pazartesi, Şubat 06, 2006. Posted by Birsen Şahin at 3:18 ÖÖ. Kara bakır doldu mu. 101, 102, 103.
parktakitahtabank.blogspot.com
Parktaki Tahta Bank: Ekim 2006
http://parktakitahtabank.blogspot.com/2006_10_01_archive.html
Cuma, Ekim 27, 2006. Gün çok sıcak geçti bugün. Öyle böyle değil, herkes bunaldı. Hele kuzucuklarım ne. Maç yapabildiler, deli deli bir topun peşinden koşturup, ne de aralarında fazla. Neşelenebildiler. Hatta bizim maganda dahi pek yoktu ortalarda. Ne de mahalle. Sakinleri. Sanki yer yarıldı da içine girdiler mahallecek diyesim geldi. O denli sessiz ve. Sakin bir gün geçirdik. Bir ara benim kuzucuklar geldiler, kimisi üzerime, kimisi de yerlere yayıldı,. Bilmiyorum. Çok içim sıkılıyor,. Hepsini. Canı...
parktakitahtabank.blogspot.com
Parktaki Tahta Bank: Mart 2006
http://parktakitahtabank.blogspot.com/2006_03_01_archive.html
Pazar, Mart 05, 2006. Benim gençler yukarıda top oynuyorlar bağırış, çağırış. Kim der ki daha yeni kavga ettiler, şurada bir iki gün önce. Aslında kavga da denmez ya yaptıklarına, ama yine de iyi hissetmedim kendimi, odunluğuma rağmen. Neyse, onlar da gel-geç gönüllüler. Sevindim buna. Yine bugün anlattılar, Mısır’a gitmiş kızıl kafa teyze. Dilim de yok ki, sorup öğreneyim, niye bu kadın ikide bir bu çocukları bırakıp bırakıp gider. Ama işi öyle bir iş demek ki. Hem sorsam ne olacak? Onu gördüklerinde yo...
birsen.blogspot.com
Düşlerim: Mart 2006
http://birsen.blogspot.com/2006_03_01_archive.html
Sular yükselince, balıklar karıncaları yer. Sular çekilince de karıncalar balıkları yer. Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmesin. Çünkü kimin kimi yiyeceğine "suyun akışı" karar verir. Afrika atasozu. Cumartesi, Mart 25, 2006. 1973 yılında Çin Uyanınca. Yine WTO(World Trade Office) aslında dünyada bütün sanayicileri buna hazırlamaya çalıştı. Eğitim seviyesi yüksek sanayiciler ve yöneticiler buna karşı gereken hazırlığı yaptılar ve tedbirlerini aldılar. Ama, fasonculuktan sıyrılamayan, kend...Hala ...
birsen.blogspot.com
Düşlerim: Ekim 2005
http://birsen.blogspot.com/2005_10_01_archive.html
Sular yükselince, balıklar karıncaları yer. Sular çekilince de karıncalar balıkları yer. Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmesin. Çünkü kimin kimi yiyeceğine "suyun akışı" karar verir. Afrika atasozu. Cumartesi, Ekim 01, 2005. Baktığınızda ilk sayfaları göremeyebilirsiniz. Lütfen sağda ' Previous Posts' altında belirtilen başlıkların en alttakini tıklayın ki, bir önceki sayfayı görebilesiniz; bu işlemi devam ettirmek suretiyle, ilk sayfaya ulaşabilirsiniz. Posted by Birsen Şahin at 22:36. Ne çok y...
parktakitahtabank.blogspot.com
Parktaki Tahta Bank: Nisan 2006
http://parktakitahtabank.blogspot.com/2006_04_01_archive.html
Perşembe, Nisan 27, 2006. Mazbut Evin Akıllı Dellisi. Gün aydınlandı yine usul usul. Gecenin serinliği adım adım uzaklaşmakta benden. Ben severim bu serinliği ama sanırım günün ısısı da gerekli acuna, özellikle de insanlara ve hayvanlara. İlk otobüsler çalışmaya başladı. Çok az insan taşımaktalar günün bu erken saatinde, henüz topluca sokaklara akın etmemiş insanoğlu. Fazla sürmez, bütün gürültüleriyle, kavgalarıyla, bağırışlarıyla doldururlar birazdan alemi. Teneke kutunun sepetinin içinde iki kişi yuka...
birsen.blogspot.com
Düşlerim: Kasım 2005
http://birsen.blogspot.com/2005_11_01_archive.html
Sular yükselince, balıklar karıncaları yer. Sular çekilince de karıncalar balıkları yer. Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmesin. Çünkü kimin kimi yiyeceğine "suyun akışı" karar verir. Afrika atasozu. Perşembe, Kasım 24, 2005. Zaman mıydı beni ayartan? Yoksa ben miydim onu kılıfına uyduran? Ne çabuk dönüyor gün? Yoksa ben mi sende gezmedeyim? İşte yine aynı saplantıdayım. Zaman denilen sarkacın döngüleri. Her doğumda yeni bir yara açıyor. Zamanın başlangıcı mı vardı? Kaç ceset çiğnedin sen? Avuntu...