patiklipengueninhikayesi.blogspot.com
Patikli Penguen'in Hikayesi: Nisan 2011
http://patiklipengueninhikayesi.blogspot.com/2011_04_01_archive.html
Önüm Arkam Sağım Solum Sobe. Büyük bir kaçış filmi gibi hayat;ondan bundan, gerçeklerden ve özellikle de kendimizden kaçtığımız. Ben bu akşam sobelendim. Saklandığım tüm gizli kuytular açığa çıktı ve ben tüm yalancı maskelerimi kaybettim tasolarım misali. Bu akşam beni tanımadığım biri sobeledi, ummadığım biranda benim bile dokunamadığım yarama dokundu. Adını bile bilmediğim biri beni gördü hem de çırılçıplak. Kıyafetlerimi çıkardım tek tek. Pişman mıyım? Keşke bunları sana anlatsaydım, keşke susmasaydım.
patiklipengueninhikayesi.blogspot.com
Patikli Penguen'in Hikayesi: Mart 2011
http://patiklipengueninhikayesi.blogspot.com/2011_03_01_archive.html
Lafı uzatıp süslü kelimeler bulup uzun uzun anlatıp aslında hiç bir şeyi anlatmadığım o yazılardan biri olmayacak bu galiba! Bodoslama giresim var cümlenin orta yerine, belki de böyle kaçamazsın artık benden. Kaçmak. Doğru kelime bu mu acaba? Belki evet belki değil. Tek bildiğim ben pervane oldukça sen ateş oluyorsun, bir türlü sana dokunamıyorum. Bir şey yapacağım. Bir şey olucak. Aklımın yettiğine elim de yetecek. Yüreğim doyacak diyorum ama olmuyor. Peki o zaman sen neden okumuyorsun beni? Taslak' yaz...
patiklipengueninhikayesi.blogspot.com
Patikli Penguen'in Hikayesi: Ağustos 2011
http://patiklipengueninhikayesi.blogspot.com/2011_08_01_archive.html
Ganyana Giren De Terler! 05082011 bu tarihi unutulmayacaklar arasına çoktan aldım. İyi desem tam iyi değil, kötü desem tam kötü değil dediğin günler olur ya. Sen de "Ne garip gündü be arkadaş! Dersin. İşte öyle bir gündü. İkincisi sinema filmi yahu bu çizgi film değil. Bu kadar çok çocuğa gerek yok! Büyük yok muydu peki? Evet vardı. Çocuklarını filme getiren; anneler, babalar, nineler ve dedeler vardı. Hmm bir de Benay ile ben :). Atla atla sondan 2. paragrafa atla sen:). Yalnız benim favorilerimden biri...
patiklipengueninhikayesi.blogspot.com
Patikli Penguen'in Hikayesi: Aralık 2010
http://patiklipengueninhikayesi.blogspot.com/2010_12_01_archive.html
Her şeyi sıfırlamaya saatler kaldı. Peki her şey gerçekten sıfırlanacak mı? Bu gece akreple yelkovan on ikinin üzerinde buluştuğunda her şeyi geride bırakarak anadan üryan saf ve temiz mi olacağız? Biri resetleyecek mi bizi? İnandığımız gibi mucizeler gerçekleşecek mi o an? Mucize denen şey masalların oltası. Peki hangimiz bir masal kahramanıyız ki mucizeler gerçekleşsin yeni yılda! Hem öyle olsak dahil on ikiden sonra külkedisi oluyor sinderella, neden daha iyisini bekliyoruz o zaman yeni yıldan? Kaç ta...
patiklipengueninhikayesi.blogspot.com
Patikli Penguen'in Hikayesi: Ocak 2012
http://patiklipengueninhikayesi.blogspot.com/2012_01_01_archive.html
Uzun bir aradan sonra tekrar buradayım. Nerdeydim, neden yazmadım ya da daha doğrusu yazamadım anlatırım. Aslında dürüst olmak gerekirse şimdi anlatmak istemiyorum. Onun yerine başka bir şeyden yakınmak istiyorum size. Yaşlanıyoruz millet farkında mısınız? En azından ben yaşlanıyorum. Şunun şurası 25 olmama ne kaldı. Bu listeye 29.01.2012. De başlıyorum ve 08.09.2013. De tamamlamış olmayı umuyorum. Bir kız arkadaşını Fenerbahçe maçına götür. İstanbuldaki tüm müzeleri gez ( yine ve yeniden). Sevdiğin parç...
patiklipengueninhikayesi.blogspot.com
Patikli Penguen'in Hikayesi: Ocak 2013
http://patiklipengueninhikayesi.blogspot.com/2013_01_01_archive.html
Yeni Yıl Geldi Hanııııım. Yeni yıl geldi hanııııııııııım. İşte tam da bu arada "yeni yıl geldi hanııııım." diye bağırdı overlokçu. Durum kötü "yeni yıl yeni dilek ve umutlar" sendromunu göstermeye başlamışım bile. Kurtulamaz diyor doktor yine de ümit kesilmezmiş tabi. Ölümcül değil ama meret en fazla bir kaç kırık. Ne yazık ki görebiliyorum 2014'ü de. Kabullenmeliyim bu hastalığı ve onunla yaşamaya alışmalıyım. Senden ümitliyim 2013 ve seninle yaşamaya alışacağım. Sağlam dik evladım bu seneyi. Yıldız Yaş...
patiklipengueninhikayesi.blogspot.com
Patikli Penguen'in Hikayesi: Ocak 2011
http://patiklipengueninhikayesi.blogspot.com/2011_01_01_archive.html
Hayat bir otoyoldan farksız ne yazık ki. Ve sen durmak istediğin an her şey üstüne üstüne gelmeye başlıyor. Neden gelmesin ki? Akıp giden bir düzen içerisinde durdururlar mı seni, nefes aldırırlar mı hiç! Bilmiyorum, durdum sadece. "Yorgunum! Diye başlayan cümlelerle savunmuyorum kendimi çünkü değilim. Daha dibe batmadım, batmam da! İçimden kopup ağzıma kadar gelen gerçeğin bu ekşimsi tadı ruhumu buruşturuyor sanki. Canım sıkılıyor! Yoktu Kaybettiğim onca şeyden biriydi o kahve saatleri de ama sanırsam e...
patiklipengueninhikayesi.blogspot.com
Patikli Penguen'in Hikayesi: Ocak 2014
http://patiklipengueninhikayesi.blogspot.com/2014_01_01_archive.html
Okumakta Olduğunuz Blog Güncelleniyor. Okumakta olduğunuz blogun yazılım güncellemesinin yapılması gerekmektedir. Onaylıyorsanız lütfen devam ediniz. Onaylamıyorsanız, niye onaylamıyorsun ayıptır sorması? Boşuna mı konuşuyoruz burada alooo. Ben mezun oldum :). 8221; cesaretlendirmeleri ile başaran süpermenin o vakit uygun olmasıydı. En iyisi ben bu mezuniyet olayını anlatayım size uzun uzun bir ara, olmayacak böyle ;). Aralık ayında ise neredeyse bir gün gibi kısa sürede iş sahibi oldum. Emin olamadı...
meleksenyurt.blogspot.com
gökkuşağının renkleri: TOG=)
http://meleksenyurt.blogspot.com/p/tog.html
Resmi olarak 2002 yılında kurulmuş bir sivil toplum kuruluşudur Tog. Bünyesinde eğitimler, ataklar, konseyler, projeler. bir sürü etkinlik düzenlenmektedir. Her şey 'eleştirmek için değil değiştirmek için' kapasamındadır. Bir sonraki yıl derslerim sebebiyle aktif gönüllülük yapamamıştım. Ki o dönemde 12.si gerçekleşen Gençlik Konseyi organizasyonu bizim üniversitemizdeydi. Tog farklılıklarımızla bir bütün olarak yaşadığımız, sorun gördüğümüz şeyleri düzeltmeye çabaladığımız bir alan. Bir Göçmen Kuşum Ben.
patiklipengueninhikayesi.blogspot.com
Patikli Penguen'in Hikayesi: Eylül 2010
http://patiklipengueninhikayesi.blogspot.com/2010_09_01_archive.html
Yağmur " Kısa kısa. İstanbul'da bir gece. Dışarıda yağmur var ne güzel, yumuşak yumuşak vuruyor cama damlalar ve gece saat üç suları benim aklımda bir sürü şey.Yağmur yağıyor, acaba tanrı var mı? İstanbul da ise sıradan bir gece. Ekim dolu geçecek gibi. Filmekimi kapıda ve ben 7 aylık bebekler gibi sabırsızım. Filmlerimi seçtim, sevdiklerime haber ettim bir program ayarladım. 2 Ekim sabahı taksime kamp kurmaya gidiyorum. Sabah simitçiden simitlerimi aldığım gibi sırada güzel bir kahvaltı ...Ama bağırması...
SOCIAL ENGAGEMENT