seyrussefer.wordpress.com
Ömer | Seyr ü Sefer
https://seyrussefer.wordpress.com/author/yakincografya
Laquo; Older Entries. Şubat 25, 2008. Postahaneden sağa sapınca karşıma çıkan tüm sarışın kadınlar. Yalnızlık biriken bulaşıklardan daha anlamlı olmalı. Uzun zamandır ağlayamadığınızı fark etmekten. Kendinize her şey geçecek demekten daha farklı olmalı. Şaka gibi oysa emir kipleri-. Üstünüzü giyinip iğrenç bir bira içme vakti mi? Ama tahmin ediyorum aşk. Hatta mümkünse pencereleri sıkıca kapatmalı. Çünkü sokaktan geçen adam sanırım. Patronun odasında ruhunuza girebilir. Yalan duymaktan bıkan bir ruh.
seyrussefer.wordpress.com
Seyr ü Sefer | Sayfa 2
https://seyrussefer.wordpress.com/page/2
Kısa… Kısa…. Aralık 11, 2007 by. Bu ara “eti petit beurre taze sütlü” bisküviye fena dadandım… Üstelik çaya batırılmış parçayı kırılmadan ve bardağa tek kırıntı düşürmeden yiyebiliyorum…. Bu bisküvinin köşeleriyle birlikte etrafındaki çıkıntıların sayısı yirmisekiz ediyor…. Kış münasebetiyle yirmibiraralıka kadar uzayacak geceleri geçirmekte zorluk çekiyorum… Say say bitmiyor zaman…. Elimdeki kivilerin üç gün önce sayıları sekiz idi. Şimdi iki kaldığına göre günde kaç kivi tüketiyorum ben? Kendi anlayışı...
sibelergun.blogspot.com
CUMARTESİ YAZILARI: 15.May.2012
http://sibelergun.blogspot.com/2012_05_15_archive.html
Neresi sıla, neresi gurbet. Van eski van değil, ben eski ben değilim. Aylin artık evinde, hâlâ yalnız kalamasa da. dernek de yerine taşındı. ama bu yazıdakiler zamansız. hele görmeyen, yaşamayanlar için ders niteliğinde. Bahar, ankarada odtüde geldi bu sene bana. stadyumdaki devrim. Yazısını gördükten az sonra. okul hayatımı bu kampüste geçirmediğim için azıcık hayıflanarak. Güzel söylemiş meral okay: sopamı yerim ama iki taşı da ben sektiririm. Tarih yazar bir gün. Dün deniz kenarında muhabbet. Ahmet tu...
followthefever.blogspot.com
öylesine, kendim için..: Eylül 2007
http://followthefever.blogspot.com/2007_09_01_archive.html
Öylesine, kendim için. Neden böyle bir şey yaptım bilmiyorum. ama belki benimle ilgili bazı şeyleri, yazacağım bir kaç kelimeyi merak edenler olur. Nereye gidilir: ben kendim, kimim? Sayfanın dibinde ne var? Perşembe, Eylül 27, 2007. Bezen yazmak için bir başlangıç kelimesi yahut cümlesi arıyorum. Bulamadığımda günlerce yazmadan/konuşmadan durabiliyorum. Bu başlangıç sözü, bir anahtar gibi oluyor. Mahiyetini bilmediğim bir kapı için oldukça gerekli bir anahtar bu. Yatağım pencerenin yanında, doğruldum ve...
followthefever.blogspot.com
öylesine, kendim için..: Kasım 2007
http://followthefever.blogspot.com/2007_11_01_archive.html
Öylesine, kendim için. Neden böyle bir şey yaptım bilmiyorum. ama belki benimle ilgili bazı şeyleri, yazacağım bir kaç kelimeyi merak edenler olur. Nereye gidilir: ben kendim, kimim? Sayfanın dibinde ne var? Çarşamba, Kasım 21, 2007. Çok Zor Bir Şey İstedin. Böyle de yenmez ki ya. insan ölebilir bile böyle yerse yani. Hem de çinekop, naber. Ayıklamakla uğraştım bir de. katlettim yavrucakları :(. Napyim. ölüydüler zaten. Martin luther yaşasaydı ölmezlerdi bence. Ballı lokma tatlısı istiyorum o halde.
sibelergun.blogspot.com
CUMARTESİ YAZILARI: 21.Haz.2012
http://sibelergun.blogspot.com/2012_06_21_archive.html
Ayağımı bastığım andan itibaren içimden tekrarlayıp durdum bunu. "dersim'i hak saklasın". türküler doğru söyler. baharda, canlanma zamanında gitmenin de katkısıyla cennete düştüm sandım. yeşilden, doğadan yorulmak diye bir şey varsa, evet yorgunum. sevgili arkadaşlarımın babalarının kırkı, tunceli, munzur, mazgirt, yetimoğlu ve sındam köyleri. sonra da van'a dönüş. Burada ciğerler bir de tozdan yanıyor, ağrıyor herşeyin üstüne. Var mı durumdan vazife çıkartacak birileri? Cümlesini rahat rahat söyleyebile...
followthefever.blogspot.com
öylesine, kendim için..: Mart 2007
http://followthefever.blogspot.com/2007_03_01_archive.html
Öylesine, kendim için. Neden böyle bir şey yaptım bilmiyorum. ama belki benimle ilgili bazı şeyleri, yazacağım bir kaç kelimeyi merak edenler olur. Nereye gidilir: ben kendim, kimim? Sayfanın dibinde ne var? Perşembe, Mart 29, 2007. Her yerden sesler geliyor; aşağıdan, yukarıdan, yan odadan ve hatta dışarıdan. Üstüne bir de kahkaha atan martıları say. Daha içimden gelen sesleri söylemedim bile. En iyisi kulakları takıp, Yüksek Ökçeler'deki gibi kurtulmak tümünden. Çarşamba, Mart 28, 2007. Baktığım yüzler...